Bu rüzgâra dayanabilmek için bir kaya mı olmalıyım? Bu tuğlalar, bir bina yapmak için varlar... Bu dalgalarsa kumdan adalarımı yıkmak için çağlar...

Her şey güllük gülistanlık olacak olsaydı gerçekten imtihan olmazdı. Gelişigüzel doğar, büyür, ölürdük.

Beni hayal değil, hayat alakadar ediyor. Çünkü hayat ve hakikat en güzel rüyadan, en parlak hayalden çok daha zengin, çok daha cazip.

Dikensiz bir hayat olmaz ki.

Ancak hayat, herzamanki gibi ,hep aydınlık değildir.

Onların "eziyet", "zorluk" dedikleri şeye ben hayat dedim.

İnsan sabır ve dayanıklılığı ile vebayı bile yener.

Ama hayat, kolay olmasını dilediğiniz zamanlarda hiç de kolay olmaz.

Kötü hayat şartları hiç kimse için istenecek şey değildir; ama rastlantı sonucu içine düşenler için karakterin ve insanın ne yapabildiğinin mihenk taşıdır.

Hayat doğrudan doğruya üstümüze ateşlenmiştir.

Hayatta kaldığıma inanamıyorum.

Kolay bir hayat dilemeyin. Zor olana dayanabilecek güç isteyin.

Bir düş kurdum bin düşündüm düştüm ben. Düştüğüm rüküş düşlerden düşe düşe bî-hâl oldum ben. Var gücümle savaşıp çatışmaktayım. Yabancılık çekerek alışmaktayım. İşte onlar; yaban insanlar... İşte onlar, meyvelerime sapanla taş atanlar. Ağızları lâğım, dilleri kahverengi. Bulunamaz Sago'nun dengi, beni anlaman için gerek biraz bilgi. İlim ilim demek, kendini bilmek demek. Hayat demek değildir sabah, öğle, akşam yemek yemek. Bilekle gelen emekten yemekse hüner demek, bunun için savaş gerek! Hep taarruz var. Hep zarar muharrebelerime katıl bak, kolay mı, zormu hayatım. Ummadığım taşlar başımı yarar, budur maruzatım. Ey zaat-ı pâkım, sübhâniyem; ilhâmına muhtâcım. Dayanmak davranmaktan zor!

İçin içine sığmadığında, taştığında sen senden bariz, hayat durur kalbinle beraber.

İşin aslına bakarsan büyür dert, kafana çok da takarsan çekilmez olduğunda hayat, gözlerin arar çekilir bir iki insan.

Aziz kardeşler! Satmak kolay, almak zordur. Gitmek kolay, dönmek zordur. Yıkılmak kolay, kalkmak zordur

İnsanları tedirgin eden, olan biten değil, olan bitenle ilgili inandıklarıdır.

Şiirdeki aşkla hayattaki aşk ne kadar birbirine benzemiyormuş.

İşler zorlaştığında, hayatı yaşamaya değer kılan iki şey vardır: Mozart ve kuantum mekaniği.

Hayatın aslında bir masala benzediği doğruymuş.