En korkulacak an zafer anıdır.

En korkulacak an zafer anıdır.

En büyük tehlike zaferin eşiğinde durur.

Bir kaplanı uyandırmak için uzun bir çubuk kullanın.

Bir kaplanı uzlaştırmanın şaşmaz bir yöntemi, kendisinin yutulmasına izin vermektir.

Savaşta bütün gecikmeler tehlikelidir.

Önde koşmak, arkada kalmak kadar tehlikeliydi. Her yanlış adım hareketi yavaşlatır.

Eğer canlı bir ejderhanın yanında yaşıyorsanız, onu hesaplarınızın dışında bırakmak yanlış olacaktır.

...Bu gideceğiniz yerler sazlık ve bataklıklar içinden geçmekte ve bu yollarda ağır sıkıntılar çekilmesi apaçık gözükmektedir. Bu yol üzerinde kaç kere köprü kurmak gerektiğini kimse kestiremez. Hele bir parça yağmur yağarsa her taraf çamur deryası olacak, o zaman bütün zahire ve top arabaları, ağırlık katarları, yaya ve atlı asker yollarda dökülüp kalacak, işin sonu da bir felâket olacak. Düşman ülkesinin baş kalesi olan Varadin bir yanda dururken hayal ettiğiniz ülkeleri ele geçirmek boş bir düşüncedir. Bir kalenin çepeçevre kuşatıldığı hiçbir zaman görülmemiştir. Kaleler her zaman bir yanından topla döğülerek savaşa girişilir. Burnumuzun dibinde Varadin dururken başka yere neden gitmek gerekiyor, bunu anlayamıyorum. Bir kere Varadin’e gidelim, kuşatalım, açmak kolay gelirse ne güzel, hiç olmazsa kuşatmış olarak şerefimizle döner geliriz.

Savaşın amacı vatan için ölmek değil.

Can verme sakın aşka aşk afeti candır, Aşk afeti can olduğu meşhuru cihandır.

Her şeyden önce, anavatanınızdan şüphelenin. Hiç kimse bir anavatandan daha katil olmaya meyilli değildir.

Saldırmaya hazır bir çıngıraklı yılan gördüğünüzde, onu ezmek için saldırmasını beklemezsiniz.

Tehlike ile tedbir ahenktar yürümelidir.

Seni yukarı çıkardıklarında, çok yukarı çıkardıklarında dikkatli ol: İşte o yüksek yer düşeceğin yer olabilir ve düşerken tutunacak dal bulamayabilirsin.

Silahlar tehlikelidir.

Özgürlükler genelde aniden değil, yavaş yavaş yitirilir.

Musul alınmazsa, Diyarbekir verilir.

Anti-emperyalist mücadelenin merkezi artık Musul’dur, bunu söylüyorum. Bu nedenle, sorunumuzu Kandil Dağı’ndaki silahları susturmak olarak görenlerden, yolumuzu ayırıyoruz. ‘Silahların yönünü değiştirmemiz gerekmektedir’. Kuşkusuz, bu Amerika’ya karşıdır.

Türkiye, büyümezse küçülür.