Dudaklarımı kanatırcasına,ısırıyorum günlerdir,her sözcük dilimin ucunda küfre dönüşüyor çünkü. Bir gök gürlese bari diyorumbir sağanak patlasa bitse bu sessizlik.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz, belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün.
En büyük fikirler, en derin düşünceler ve en güzel şiirler sessizliğin rahminden doğar.
Adaletsizliğe karşı beslenen öfke orman yangını gibidir, jenerasyonlar değişse de herkese sirayet eder.
Bugün ölürsem
Kuşları susturun bugün ölürsem
Bırakın pirinç kafeslerinin parmaklıklarının arasından gözlerini dikip
Annemin ağlamasını izlesinler
Saatlerin dümdüz suratlarını siyah kumaşla örtün
Ve alarmları kapatın
Derenin çamurlu suyunu da susturun
Fısıldayın dereye “O öldü, O öldü” diye
Bugün ölürsem
Yatağımın altındaki kâğıtları
Kömürden yapraklara dönene kadar yakın
Ki ölmüş sesim de sussun
Ve hatıramı utandırmasın
Bugün ölürsem
Kutusundan içmelisiniz sütü büyük bir şehvetle
Alışveriş merkezindeki bütün kör hayaletlerin
Ve kibirli mankenlerin
Ve alışveriş merkezi tanrılarının önünde
Kişneyip çığlık atmalısınız
Sağlam bir patırtı koparmalı
Sıkı bir şamata yapmalısınız orada
Öyle gürültülü olmalı ki
Kuşlar, gökyüzü, yağmur susmalı
Bugün ölürsem çıldırmalı ve özgür olmalısınız
O soğuk yüzlü mankenlere yaklaşıp
Ayakkabılarını çıkarmalı
Ve ayak parmakları var mı diye bakmalısınız
Ve eğer varsa
(Bence keskin olmayan koyu kahve tırnakları da vardır)
Manken eti nasılmış diye
Bir tadına bakmalısınız
Ayakkabılarını öpmelisiniz ve sakar dilinizle emmelisiniz
Bunu da ölmemiş olan alış-verişçi insanların
Ve parfüm standındaki bayanların önünde yapmalısınız
Herkese haykırmalısınız “O öldü, o öldü” diye
Ve benim hayal ettiklerimi yapmalısınız
Markete gidip
Elmalardan sulu ısırıklar alıp
Sonra elmaları geri koymalısınız
Doğru dürüst tanımadığınız insanları tutkuyla öpüp
Başlarını döndürmelisiniz.
Her sıkıntı bir isyan hazırlığıdır. Ruhta başlayan bu hazırlık vücudun hastalanması şeklinde organik bir isyana çevrilir.
Ben bu dünyanın devr-i devranını, izzet-i nefsini sikeyim, Yansın bu ibneler su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim,
Alemin bağ-zârını sikeyim! Sümbül ü verd ü nârını sikeyim! Andelib-i nizârını sikeyim! Hâsılı nev-baharını sikeyim!
Al yalnızlığını gel! Korkma, sıkılmayız. Senin yalnızlığın, benim yalnızlığımla konuşur. Biz susarız.
İnsan ayağa kalkıp masaya bir yumruk indirmek ister, herkes kendine gelsin ve dürüst olsun diye!
İlk duygum, ‘isyan’dı. Bize yalan söylendiğini öğrendiğimde, tarihin beni de bu kadar ilgilendiren bir dilimine ilişkin gerçeklerin bizden saklandığı için kuvvetli bir öfke ve yalanlar karşısında isyan. Sokaga çıkıp ‘bize yalan söylüyorlar’ diye bas bas bağırmak istedim.
Neyi yaşıyoruz şu anda, Nelerle sığmıyoruz dünyaya, Aşktan Öfkeye geçiriyoruz birdenbire, Sevinçten üzüntülere, Durgunluktan coşkulara koşuyoruz, Coşkulardan Mutsuzluğa gömülüyoruz sessizce Ve yaşıyoruz böylece her yılı, Koskoca bitmez bir saniyede.
Şiir dolu sözlerimde değil, Ter damlası gözlerimde bul beni, Uzak uzak bakışlarımda, Sessiz sessiz dalışlarımda, Türkü türkü yanışlarımda bul Bir çölün suskunluğuna, Bir selin coşkunluğuna sor, Sor da bul beni gör beni.
Bir sessizlik büyüyor her yerdeKırlarda yeşiller tutsak, Korkular paylaşılırken birer birer, Kimse bakamıyor gökyüzüne ve denize, Bütün maviler yasak.