Doğuda ölen her çocuğun, annenin çığlığını İrlandalı bir turistin yumruğu kadar duyurmayan Medyanın vicdanına tükürmek haktır.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Yaptığımız her işte, 'insanı ve vicdanı merkeze alma' kaygımız hep ön planda oldu. Farklı sesleri bir araya getiren forumda da bu temel ilkemizi hep merkezde tuttuk. Haktan yana taraf olmak, doğrunun yanında durmak, insanlığın sancılarına çözüm aramak, mazlumun sesi olmak... Türkiye'nin bu insani yaklaşımı bize hep ilham oldu. Türkiye'nin ve dolayısıyla TRT'nin bu ali gönüllü tavrı, binlerce yıllık medeniyet ve değerler mirasımızdandır. Fakat maalesef; güçlü yalanın, haklı gerçeğe galebe çaldığı bir çağdayız. Yalan haber ve bilgi çarpıtmanın dünyanın sayılı medya kuruluşları tarafından bile sürekli yapıldığına şahit olmaktayız.
Oynaması gerekirken insanlığın ayıbı olarak hayattan kopmuş bir bebeğin dramını görmek içimi acıtıyor.
İnsan gözü kusursuz bir cihazdır. Küçük bir çabayla en büyük adaletsizliği bile görmezden gelebilir.
Burada, vahşi haksızlıklar karşısında kalbi paramparça olan biri yatıyor... (Mezartaşından)
Her ay geçimlerine yeter para kazananlar, hiç kazanamayanların yürekleri sızlatacak sıkıntılarına göz yumuyor.
Adil olmayan yasalar mevcuttur: Onlara itaat etmekle yetinelim mi, yoksa bu yasaları değiştirinceye kadar onlara itaat mi edelim, yoksa bu yasaları ihlal mi edelim? (...) Fakat bilinmelidir ki, devletin kendisi çözüm olarak mevcut kötülükten daha kötüdür.
Roboskî katliamı (Uludere katliamı) ve davası büyük bir kırılma noktası, bir mihenk taşı oldu. Bu ülke artık bir katliam, bir inkâr, bir adaletsizlik daha kaldıramayacak duruma geldi. Biz Fırat’ın batısında yaşayanlar, Fırat’ın doğusunda olanları biliyor, duyuyor ve görüyoruz artık. Ve sessiz kalmaya niyetimiz yok.
Bir insanı haksız yere içeri tıkan bir yönetimde, onurlu her insanın olması gereken yer cezaevidir.
Adaletsizliğe tahammül etmek göreceli olarak kolaydır. Asıl yüreği sızlatan adaletin kendisidir.
Bürokratik düzenlemeler, evli çiftlerin bebeklerini kurtarmak için gösterdikleri özeni evlilik dışı doğan bebekler için göstermiyordu anlaşılan. Babasız bir çocuk neticede bir piçti ve İstanbul da bir piç, sallanan bir diş gibi her an düşmeye hazırdı.
Soğuk nefesleri, boğuk baktı gözleri. Neler gördü toyken, aç yattı dünya tokken. Mutluluğu azaldı çokken...
Hürriyet gazetesi, İsrael'in kuruluşuyla senkronizedir. İsrael'in kuruluşunu desteklemek için var.
Tekelli düzen, insanın yazgısının, kendi elinde olmadığını yaymaya dayanıyor. Medya ve basının tekelleşmesi ve tekelli düzenle bütünleşmesi sonucunda, medya ve basını, eski zamanların katedral ve kiliseleri, medya patronlarını kardinaller ve sütun yazarlarını vaaz papazları, diğer gazetecileri din hizmetlileri ya da hademe-i hayrat saymanın buradaki çözümlemeye yardımcı olacağını düşünüyorum, 'insanı' edilgen hale getirmek hem daha kolaylaşıyor ve hem de büyük bir yoğunlukla uygulanabiliyor.'İnsan' edilgendir. Edilgen 'insan' sürüdür. Sürülerde ise aşk yoktur.
'Biz' solda insan ve 'aydın' yetiştiriyoruz; sol, bir anlamda, en etkin aydın okuludur. Bir: Genel kültür veriyoruz. İki: İnsanları ikna etmeyi öğretiyoruz. Üç: Yazı yazmayı ve etkin söz söylemeyi öğretiyoruz. Bunlar bir reklamcıda ya da media-man'de bulunması gerekli en az koşullardır. 'Bizim' böylece donattığımız sol aydın, düzenle hesaplaşmayı bırakarak düzenin adamı olunca, reklam sektörü, yetişmiş insan bulmakta güçlük çekmiyor.
Herkes yaptığı işe benzer. Bugün büyük basında çalışıp da öküz olmamak mümkün değildir. Zordur. (1992)