Benzer Sözler

...bu adam en az yirmi ya da otuz ölümden daha sorumludur ve bunda sahiplenmenin belli bir yönü vardır. Bence bunu oldukça yumuşak terimlerle tarif etmenin bir yolu, cesedin bazı açılardan canlı kurban kadar kolay olabileceği bir sahiplik. Demek istediğim, fiziksel sahiplik ve mülkiyet, eğer alırsanız, bu sendromun sadece bir parçası. İktidar ve sahiplenme duygusunun bazı durumlarda düşündüğüm nedenlerden biri olduğunu düşünüyorum - hepsi değil, kesinlikle - bu yüzden kurbanını görmek ya da vücutla bir şekilde etkileşimde bulunmak için olay yerine geri dönme niyetinde olabileceğini düşünüyorum.

Bizi ayakta tutan kalelerimiz tamamen düşmeden, temiz toplum yaratmak için ulusça bir an önce kollarımızı sıvayıp işe koyulmalıyız. Bu noktada Martin Luther King'in çağrısının hala geçerliliğini koruduğunu belirtmeliyim: "Uçamıyorsan koş. Koşamıyorsan yürü, yürüyemiyorsan emekle, emekleyemiyorsan başarabildiğin hareketi yapmaya devam et!"

5 sene önce hoşlandığım bir kız ile aynı ortamda bulunmak için gitara yazıldım. O sıralar aklımda hiç şarkı söylemek yoktu. Ailemi zorla ikna edip yazıldım. Heyecanla kursa gittim bir baktım, kız mezun olmuş. Meğer kızın sosyal medyadan 9 ayki gönderilerine bakıyormuşum, haberim yokmuş. 1 ay içinde gitar çaldım ve şarkı söylemeye başladım. Bizim yıl sonu gösterilerimiz oluyordu, onlara katıldım ve herkes sesimi beğendi. Konserler vermeye devam ettim, sosyal medyada paylaşımlar yaptım. Büyük bir kitle yakaladım ve artık başkalarının şarkılarını söylemek yerine, insanlar benim şarkılarımı söylesin dedim. "Gece Gölgenin Ardından Bak" şarkısını çıkarttım ve çok güzel de gidiyor şu an.

Kendi meslektaşlarım dahil hepsi "Bunu yapamazsınız" dediler. Esas hançeri Tersane eski Komutanlarından yedim, açık açık "Siz bu işi başaramazsınız" dediler, ben de "Başarırız" dedim. Kavga da buradan çıktı zaten.

Diğer “sol” partilere bakın. Başkanlar birer derebeyi gibi “küçük aşiretlerin” başında olmayı, posterlere, otobüslere resimlerini bastırmayı marifet sanıyor . Hayatta kendi gücüyle başaramadığı bir şöhrete sahip olmaktan, partinin sırtına binerek egosunu tatmin etmekten başka bir derdi yok.

Herkes şöhret olmak istiyor. Bana da arkadaşlarım vasıtasıyla birileri ulaşıyor. Onlara ilk şunu soruyorum: 'Şöhret mi olmak istiyorsun, oyuncu mu?' Oyuncu olmak istiyorsan bu çok zorlu bir süreç. Oyuncu dediğin adam 55 yaşından sonra olmaya başlıyor.

Liste
Yükleniyor…