Bir taraftan iyi kötü bir tekniği almağa, onun adamı olmağa çalışıyoruz. Onun zihniyetini benimserken zaruri olarak eski kıymetleri atıyoruz. Muaşeret şeklimizi değiştiriyoruz. Diğer taraftan istiyoruz ki, eskiyi unutmayalım! Bugünkü realitelerde bu eskinin yeri nedir?
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Hiç kimse yeni giysiden bir parça yırtıp eski giysiyi yamamaz. Yoksa hem yeni giysi yırtılır, hem de o giysiden koparılan yama eskisine uymaz. Hiç kimse yeni şarabı eski tulumlara doldurmaz. Yoksa yeni şarap tulumları patlatır; hem şarap dökülür, hem de tulumlar mahvolur. Yeni şarabı yeni tulumlara doldurmak gerek. Üstelik hiç kimse eski şarabı içtikten sonra yenisini istemez. ‘Eskisi güzel’ der.
Nasıl bedene giren besin hemen metabolize edilirse, dünyaya açılan yerel kültür de öyle derhal sindirilir.
Kendimize ait şeyleri bilmezdik. Yabancı şarkıcıların hayatından haberimiz vardı ama bir Türk bestekarından haberimiz yoktu. Ben kendi kültürümle tasavvuf vesilesiyle tanıştım. Bir değişim oldu. İngilizce şarkılar yazardım ve ilk olarak 'Güllerin İçinden' şarkısını Türkçe olarak yazdım. Ben tesadüf diye bir şeye inanmıyorum. 5 milyonluk şehirde bir tanıdıkla karşılaşmak tesadüf olabilir mi? Muhakkak onun bir sebebi var. Burada olmamızın da bir sebebi var.
Bir siyasi parti kurmak genellikle çok eski şeylere yeni isimler giydirmek anlamına gelmektedir.
Meşhur bir atasözü vardır:? Yeni toplumlar, kendileriyle birlikte yeni şarkılar üretirler.?
Eskiden yüzyıllarla ifâde edilen değişim aralıkları, artık on yıllara düştü. Eskiden 18. yüzyıl tarımından, 19. yüzyıl edebiyatından, 15. yüzyıl savaş yöntemlerinden bahsederken; şimdi diyoruz ki 1980-1990’lar… Eskiden dede ile torun arasındaki kuşak çatışması, artık iki kardeş arasına kadar düştü. Farkında olmamız gereken husus budur.
Önce ekmekler mi bozuldu bilmem ama, sonra balkonların bozulduğu kesin. Gelişen Türkiye'nin insanları balkonu anlamadı. Onu salona, yatak ya da oturma odasına dahil ederken metrekare kazandığına sevindi de, her evden bir düş odası eksildiğini, yeryüzünde Christian Hunziker türünde adamların bir lunapark büyüsü yarattığını fark etmedi, bilmek istemedi.
Ben çocukken ezan ne güzeldi. Her sabah müezzinin o güzel sesiyle uyanırdım, dinlerdim. O güzellikler elektronik aletlerle kayboldu.
Türkiye halkı kravat takar, lüks otomobillerde dolaşır, bikinili hatunları sosyetik plajları doldurur veya şehirlerini şekilsiz gökdelenlerle doldurup oraları “modernize” ederek yaşanmaz hale getirir ama tüm bu halk zenginiyle fakiriyle, şehirlisiyle köylüsüyle zır cahildir ve ortalama kültür düzeyi ya bir Afganistan ya da bir Orta Afrika kabilesi kadardır.
Kral Abdulaziz döneminden günümüze kadar Suudi Arabistan, devletin ilerlemek için adım atmaya çalıştığı fakat çoğunluğun reddiyesiyle karşılaştığı tek ülkedir. Örneğin, Suudi Arabistan'da yasaklanan ‘kızların eğitimi’ meselesi. Devlet, kızların eğitimi için okullar açmak istedi, fakat bu adım, vatandaşlar tarafından pek coşkuyla karşılanmadı. Aynı şekilde televizyon meselesi ve televizyon yayınlarının başlatılması ülkede büyük bir tepki ile karşılandı. Seçenekler açıktı. Ya kademeli ve yavaş bir şekilde ilerlemeye kaydedilecekti ya da devrim yapılacaktı. Her birinin kendine özgü avantaj ve dezavantajları bulunuyordu. Suudi Arabistan bundan dolayı devrimden ziyade kademeli bir modernizasyonu tercih etti. Makineyi daima yenileyebilirsiniz ancak insanları yenileyemezsiniz.
Eylülist Rejim, en büyük ve en kolay başarısını sanat ve edebiyat alanında kazandı. Çok kısa bir zamanda ve gerekli fiyatın binde birini bile ödemeden, Türk sanatının sorunsalını, biçemini, biçimini, baş aktör ve aktrislerini değiştirmede .ok büyük başarı elde etti.
Yeni insan, yeni tarih demektir. Ben insanın geleceğini değiştirmek için tarihini değiştiriyorum.
Anayasanın, karakollardaki yangın talimatnamesinden daha kolay değiştirilebildiği bir iklimdeyiz, seçim hukuku bir pabuççu muştasıdır.
Köylüler iki türlüdür; pazara yakın olanlar, çabuk pazarın dilini ve ahlakını kabullenirler, biliyoruz. Dağ köyleri var, bunlar ise değişmezin gardiyanlarıdır; bizde Türkmenler ve Kürtler’de dağ Kürtlerini gösterebiliriz. Aydınlar iki türlüdür; köksüzler ve bunlar dışarıdaki her rüzgârı içlerine alır ve Konya dervişleri örneği dönerler. Bir de dönmez aydınlar var; bunlar dağ Türkmenleri’nin gelenekte yaptığını, akıl planında üstleniyorlar ve yabancı rüzgârlardan nefret ediyorlar. Şimdi son mevzi bunlardır.