Bir başına bütün topluma karşı çıkamazsın.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Hayat sana nereden kaybettiriyorsa, orada bir şeyleri arıyorsun. Bu defa kişilik çözülmesi başlıyor. Kendi kişiliğini deşiyorsun. Nerelere kadar sirayet etmiş bu sistem diye arıyorsun. Bir bakıyorsun, iliklerine kadar bu sistem seni esir almış. Her kadın için böyle mi gelişiyor bilmiyorum ama sonrası sürekli mücadele. Size öğretilen kadınlık rollerini, ilişki tarzını reddetmeye başlıyorsunuz. Bu başka çatışmalara neden oluyor. Toplumda aykırı duruma geliyorsunuz. Çünkü toplum normallerine itiraz ediyorsunuz. Toplumun normal gördüğü şeyler size anormal geliyor, sizin normalleriniz toplumun anormali oluyor. Bu defa toplumsal çatışma zeminleri oluyor. Erkeklerle ya da yanınızdaki hemcinsinizle bile bir irade savaşına giriyorsunuz. “Ben de varım” mücadelesi aslında.
İşte dünyada yalnızım; babam, yakınım, dostum, toplum... bunların tümü ben kendimim artık...
Faşizmle savaşmak sadece sokaklarda olmaz; insan kendi içindeki faşizmle de mücadele etmelidir.
Kiminin yalnızlığı hastanın kaçışıdır; kiminin yalnızlığıysa, hastalardan kaçıştır.
Ey yolcu dostum; ayakların rehberindir. Senin dostun, soğuk esen yellerdir. Tüm insanlık, senin gözünde eldir. İçecek suyun, gözlerinden taşan seldir; bu ödenecek bedeldir.
Sürü insanının bütün kaygısı "sürüce ayakta durmaktır"; sürü teki pasiftir ve her türlü yaratıcılıktan yoksundur.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovdukları yetmiyor onuncu köyün de kapısını kapatıyorlar. Ortada kalıyorsun.
Sanayileşmiş toplumun her yerde laik toplum olması da rastlantı değildir. Bu toplum, her insanın bir birey olarak kişilik sahibi olduğu, bu nedenle de insan haklarının tanınıp korunduğu toplumdur. Bu toplumda doğal yeteneklerini geliştirebilmek bireyin ilk hakkı sayılmaktadır. Bunun için bireyleri, başkasının eşit hakkına zarar vermemek koşuluyla, tehlikesi ve zararı da kendisine ait olmak üzere, kendi kendisini istediği gibi yöneltip yönetmekte özgür bırakmak, çağdaş toplumun –deyim yerindeyse- anayasasıdır.
Bir insan bir birey olarak sadece kendi kişisel hayatını yaşamaz. Aynı zamanda, bilinçli ya da bilinçsiz, kendi dönemi ve çağdaşlarının hayatını da yaşar.
Varlığımızı Afrika’daki üç, beş bin kişilik bir kabileye, rönesansı Floransa’daki Medicinlere borçluyuz. Ailelerin ve kabilelerin reisleri vardır; bütün büyük işleri hep bir kişi başlatmış, hatta başından sonuna pratik ve yaklaşık olarak o kişi tamamlamıştır.
İnsanların organları ve birbirleri arasında eş ritim vardır, insanlar da çünkü insanlığın organlarıdır.
Istırap insan ortaklığın içinden atıldığında başlar ve onda denenen tekil hiçbir işlem bu ıstırabı dindiremez artık, huzurlu da huzursuz da olsa varoluş tek taraflı bir süreç değildir çünkü.