Binlerce kelime, onlarca hikâye var boğazımda düğümlenmiş. Susuyorum konuşmam gereken yerlerde; dilimi tutamıyorum ne zaman susmam gerekse. Anlatacak çok şeyim olsa da, emin değilim anlaşılmak istediğimden.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bana öğrettiğin kelimeleri kullanıyorum. Artık hiçbir anlama gelmiyorlarsa, bana başkalarını öğret. Ya da bırak susayım.
Herkesin öyle bir hikâyesi yok muydu? Başlayıp da bitiremediği. Çünkü kimsenin dinlemediği... İçine atmak, diye bir şey varken, anlatmaya ne gerek vardı?
Ve ne kadar az konuşur olduk gün boyu, Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor, Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde.
Yanımda kimse olmadığından değil yalnızlığım, yalnız olduğumu söyleyebileceğim kimse olmadığımdan yalnızım ben.
Aslında keşke Ferhat Gedik ve Eren Bülbül hayatta olsaydı ve biz bu filmi çekmeseydik. Dolayısıyla buruk başladık ama ‘Bu hikâye tarihe de kalsın’ diyerek içimizi rahatlatıp yolculuğa devam ettik. Aslında hem Gedik’in hem de Bülbül’ün bir kez daha tarihe geçmesi adına bir hareket olduğu için mutluyum, o anlamda umutlu bir film.
Halkın en düşündürücü hali, onun susuşudur. Eğer halk susuyorsa, homurdanıyor demektir.
Bir hikaye düşünüyorsanız, o hikayeyle ilgili ipuçları başka filmlerin, romanların içinde gizlidir. Sizin onu yakalamanızı bekliyor. Onun için yazar arkadaşlara önerim bir dizi, film izlerken yanınızda not defteri bulundurun. Hiç umulmadık, çağrışımlarla dolu olabilir filmler, kitaplar ve sanat eserleri. Bu bir resim olabilir, bir filmde bir adamın veya bir kadının köpeğiyle yürümesi olabilir. Bir iş üzerine çalışıyorsanız, gördüğünüz her şeye 'Burada benim hikayeme yarar ne var?' diye bakın. Kendimden örnek vereyim 'Av Mevsimi' filmi, ressam Yavuz Tanyeli'nin bir deseni üzerinden çıktı. Yani 'Ben sanat filmi yapacağım, bana hırka bulun' diye film olmaz.
İnsana ait sadece iki veya üç öykü vardır, ve bunlar sanki daha önce hiç olmamış gibi kendilerini sürekli tekrarlayıp dururlar.
Biz kelimeci bir türüz. Kelimeler hem zekanın hem de hayal gücünün uçmasını sağlayan kanatlardır.
Baader’in kurtuluşu eyleminin tek bir eylem olmadığını, ama bundan önce Almanya’da hiç gerçekleşmemiş bir eylemin ilki olduğunu eğer anlatırsanız, onlar anlar.
Anlaşılmak istiyoruz hep, ya anlamayı tercih etmediğimiz, ya da anlamaktan aciz olduğumuz için.
İnsanlar nasıl konuşulması gerektiğinin dersini alırlar; ama en büyük bilgi, nasıl ve ne zaman susulması gerektiğini bilmektir.
Dünya artık insanları dilsizleştirdiğine göre, kişiler de birbirleriyle konuşmadıkları sürece haklı konumda olacaklardır.
İnsanlara anlattığım şeylerin, insanların işine geldiği gibi anladığını öğrendiğim günden beri; susuyorum.