Beyni en çok yoran şey monotonluktur. Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz, beyninizi o kadar dinlendirirsiniz.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Ne zavallı bir görüntüsü var şu insan hayatının! Her gün, her gün gülünç denecek kadar dar bir hareket alanında hep aynı çabalara girişmek!
Bir ölülerin, bir de ölüden farkı olmayan dirilerin günleri hep birbirine uyar, hep bir hava içinde geçer: artık duymazlar, işitmezler de onun için.
Hayatınızda birazcık olsun mizah yoksa, hiçbir şeyin anlamı olmadığını söylüyorum.
Başıma gelen hiçbir şey beni ümitsiz ya da depresif hissettiremez. Hayatımı seviyorum.
Hayattaki en önemli şey mizah duygusudur. Onu kaybettiğiniz anda beyninizi havaya uçurmak daha iyidir.
Hep aynı şeyi, aynı değişmesi imkansız şey, her zaman...Seneler geçer, seneler birbiri üstüne yığılır, gençler ihtiyar olur, ihtiyarlar ölür, ve insanlar eker, ayirik kökler, bağ budar, kükürt saçar, mahsul kaldırır ve bağ bozar...Daha sonra? Daima ayını şey!!!
Biz avare gezginler, daima en tenha yolu ararız; başlamaz hiçbir gün bizim başka bir günü sona erdirdiğimiz yerde ve hiçbir gün doğumu bulamaz bizi günbatımının bıraktığı yerde.
Sizi bilmem ama ben her sabah ayakkabılarımı bağlamak için eğildiğimde "Tanrım yine mi?" diye geçiririm içimden (Kaptan yemeğe çıktı ve tayfalar gemiyi ele geçirdi kitabından)
Benim konularım bira içmek, at yarışları ve senfonik müzik dinlemekten ibaretti. Eksik bir hayat olduğu söylenemezdi ama hayatın tamamı da değildi. (Ölüler Böyle Sever)
Yaşamayı seviyorum. Bazen çılgınca bir umutsuzluğa, şiddetli bir düşkünlüğe, üzüntü içinde bir harabiyete kapılıyorum, ama bütün bu anlar boyunca dahi sadece yaşıyor olmanın bile büyük bir şey olduğunu kesinlikle biliyor olmaya devam ediyorum.
Bizimki iki yüz yıllık bir yenilik-gericilik savaşıdır. Aydınlık'ın karanlık'a savaşıdır. İnsan aklını, hülyayı ve ortakçı felsefeyi egemen kılma savaşıdır.
Hiç kimse yeni giysiden bir parça yırtıp eski giysiyi yamamaz. Yoksa hem yeni giysi yırtılır, hem de o giysiden koparılan yama eskisine uymaz. Hiç kimse yeni şarabı eski tulumlara doldurmaz. Yoksa yeni şarap tulumları patlatır; hem şarap dökülür, hem de tulumlar mahvolur. Yeni şarabı yeni tulumlara doldurmak gerek. Üstelik hiç kimse eski şarabı içtikten sonra yenisini istemez. ‘Eskisi güzel’ der.
Bakacağım tek yön önüm, doğru rotayı izler gözüm. Rüzgâra emânet sözüm, hasretlerle yandı gönlüm. Yalnızlığım kalbime zulüm, korkutmakta her an ölüm. Ben bir pembe diziyim, her günüm bir bölüm.