Benim vezirim çarhları gönderdiğine haz eyledim ve beğendim inşallah pek alalarını yaptırırız, heman bu misillü şeylere ikdam eyleyüb böyle ustalar tedarikine say ve gayret idesün.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Mesela adam Facebook'tan zengin oldu. Twitter'dan olabilir. Ama insanlar sonunda arabaya, uçağa binerler. Sonunda birtakım araçlar kullanırlar. Onların da üretilmesi gerekir. Hep Twitter, Twitter, hep Facebook, Facebook olmaz. Onlardan da çok para kazanılabilir. Ama ekonomimizin temelinde sanayi üretimi olmak mecburiyetindedir. Yoksa sadece denizi, kumu, havayı satarak ya da twit atarak, facebook yaparak gerçek ve kalıcı bir zenginlik elde etmek mümkün değildir. Modası geçmeyen şey sanayi üretimidir. Onun da bilgiye dayanması lazım.
Çocuklarımızı bilim adamı olmaya, bilim ve teknolojiyle onları geliştirmekle ilgilenmeye sevk etmeliyiz. Şimdi teşvikler var. Türkiye'de aileler, çocuklar ya popçu olsun ya topçu olsun diye uğraşıyorlar. Niye? Para orada. Ya popçu olacaksın ya topçu. Memlekete popçu da lazım topçu da lazım. Ama bilim adamı, teknoloji lazım değil mi? Ne olacak? Bu bilim işlerini kim yapacak? Teknolojiyi kim geliştirecek? Hep başkasının buluşlarını, hep başkasının icatlarını yüksek paralar verip kullanmakla mı meşgul olacağız? Bilim adamı olmaya, teknoloji geliştirmeye de teşvik etmemiz, destek vermemiz, cesaretlendirmemiz lazım.
Mektepte bunun münakaşası haftalarca sürdü. İstanbul halkı da ekseriyetle bu mevzu üzerinde konuşuyordu. Kimi, bu sihirli icadı gidip görmeyi günah sayıyor, kimi gidip gördüğünden dolayı tövbe; istiğfar ediyor, ileri fikirliler ise bir medeniyet unsurunun daha yurda girmiş olduğuna seviniyordu.
Bizimki iki yüz yıllık bir yenilik-gericilik savaşıdır. Aydınlık'ın karanlık'a savaşıdır. İnsan aklını, hülyayı ve ortakçı felsefeyi egemen kılma savaşıdır.
Hiç kimse yeni giysiden bir parça yırtıp eski giysiyi yamamaz. Yoksa hem yeni giysi yırtılır, hem de o giysiden koparılan yama eskisine uymaz. Hiç kimse yeni şarabı eski tulumlara doldurmaz. Yoksa yeni şarap tulumları patlatır; hem şarap dökülür, hem de tulumlar mahvolur. Yeni şarabı yeni tulumlara doldurmak gerek. Üstelik hiç kimse eski şarabı içtikten sonra yenisini istemez. ‘Eskisi güzel’ der.
Fikir, sanat, eğitim, sanayi, tarım, adalet. Her konuda müthiş bir sefalet içindeyiz. Elimizde duble yollar, AVM'ler ve lüks rezidanslardan başka bir şey kalmadı..!
Sakarya, birçok açıdan avantajlı bir il. Ulaşım arterleri üzerinde, büyük merkezlere yakın ama coğrafyası itibariyle belki milyonlarca yıldır Sakarya ırmağının aktığı bir coğrafya. Son derece verimli ve kaliteli tarım alanları var. İklimi de Hollanda ayarında yağış alıyor. Dolayısıyla burada tarım son derece kaliteli ve güzel ürün veriyor. Senede 3 ürün almak mümkün. İstanbul'un sebze, meyve deposu gibi. Hem Geyve hem Pamukova başta olmak üzere, diğer ilçelerimiz de... Fidan üretiminde de Türkiye'de bir numara. İhracat yapmaya başladık. Tarımsal ürünler, hayvancılık bu anlamda Sakarya açısından son derece önemli. Her çeşit makine sanayi var. İlaç endüstrisi bile burada mevcut. Sanayi anlamında da burada işçi bulmakta zorlanılıyor. Kalifiye işçi, sıradan işçi bulmak da zor. İşsizlik sorunu hemen hemen hiç yok. Sadece iş beğenmeme sorunu var birazcık. O bakımdan Sakarya'da işsizlik sorunu yok.
Heykellerimi “embriyonsal” olarak tanımlarım, çünkü her parça yeni fikirler üretmeyi ve aynı türün daha gelişmiş örneklerini üretmede kullanabilecek farklı bilgilere duyulan ihtiyacı içerir. Ama tabii ki tek bir yöne odaklanıp çalışmıyorum. Daha çok deneylerimde karşılaştığım birtakım sorunların üzerine gitmek ve onları çözmeye uğraşmakla ilgileniyorum. Sıradanlığa özellikle de değiştirilemez ya da tartışılamaz gibi görünen kuramlara meydan okumaktan hoşlanırım. Bana göre, mevcut olan zaten eskimektir.
Duyguları ucundan tutan teknoloji insanlarının, bu hayatın her zerresine yayılmış kuru görüntüler ve baştan savmalık içinde aşk yaşamaları mümkün değil. O nedenle bazı özel kişilikler dışında gençlerin ‘aşk’ diye yaşadıkları bir şuursuzluk hali.