Yaşam Felsefesi

Bir yerde yaşam varsa orada umut da vardır.

Her şeyin başlangıcı küçüktür.

Yaşam varken umut vardır.

En iyisi savaşmaktan vazgeçmektir, bırak gitsin. Sürekli bir şeyleri düzeltmeye çalışmaktan vazgeç. Saadetin peşinden gitmeyi bırak. Seni en çok korkutan şeyleri yap.

Akıllı bir yalnızlık, Aptal bir ilişkiden iyidir.

Bu hayatı bir süre daha yaşayacağına karar verdim. Özgürlük ve basit güzellik, geçmek için çok iyi.

Sürekli olarak beklentileri üzerinde yaşayanların gerçek durumlarının gerekliliklerinden habersiz oldukları yaygın bir gözlemdir.

Yaşamın tadını çıkarın, canını değil!

Gençlikte sevmek için yaşarız, yaş ilerledikçe yaşamayı severiz.

Eğer ki hayatımı baştan yaşayabilseydim, kendime her hafta en azından bir kez biraz şiir okuma ve biraz müzik dinleme kuralı koyardım.

A man who dares to waste one hour of time has not discovered the value of life.

Bira içmek için buradayız ve hayatlarımızı öyle yaşamalıyız ki ölüm bizi almaya geldiğinde titresin.

Her zaman sarhoş olmalı. Her şey bunda: Tek sorun bu. Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken Zaman'ın korkunç ağırlığını duymamak için, durmamacasına sarhoş olmalısınız.Ama neyle? Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz. Ama sarhoş olun.Ve bazı bazı, bir sarayın basamakları, bir hendeğin yeşil otları üzerinde, odanızın donuk yalnızlığı içinde, sarhoşluğunuz azalmış ya da büsbütün geçmis bir durumda uyanırsanız, sorun yele, dalgaya,yıldıza, kuşa, saate sorun, her kaçan şeye, inleyen, yuvarlanan, şakıyan, konuşan her şeye sorun,“saat kaç” deyin; yel, dalga, yıldız, kuş, saat hemen verecektir karşılığını: “Sarhoş olma saatidir..Zamanın inim inim inleyen köleleri olmamak için sarhoş olun durmamacasına! Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz.

Zamanın inim inim inletilen köleleri olmamak için sarhoş olun durmamacasına! Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz.

Bu söyleyeceğim belki biraz iddialı olabilir ancak diz çökerek yaşamaktansa dimdik ölmeyi tercih ederim.

Gılgamış, mideni gece gündüz güzel gıdalarla doldur; dans et, esen ve güleç ol; giysilerin hem temiz hem serin olsun, sularda yıkan; elini tutan küçük çocuğu sev.

Günleri değil, anları hatırlarız.

Kim istemez ki mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?

Kimse sadelikten ölmez.

Merhaba gençler ve her zaman genç kalanlar.

İnsanlar sana ne kadar genç göründüğünü söylediklerinde, sana ne kadar yaşlı olduğunu söylüyorlardır.

Bir insanın yaşayabileceği en büyük mutsuzluk, yapacak hiçbir şeyi olmayan bir hayata sahip olmak ve meyvelerini almadan hayatın sonuna gelmektir.

Hayatın mutluluğu, çok az zorluk çekmek ya da hiç zorluk çekmemek değil, hepsini muzaffer ve görkemli bir şekilde aşmaktır.

Acı çekmek, hayata giden yolda yatar ve insan onunla karşılaşmayı beklemelidir.