Toplumsal Eleştiri

Çocukken reklamlarda gördüğüm aptalca şeyleri almaya meraklıydım. Şimdi tüm bunlara sahibim ve o yüzden gereksizce alınan şeylerin insanı nasıl bir gerizekalıya çevirdiğini anlayabiliyorum. Doğu Almanya'da çok fazla imkan yoktu ama en azından birlik ve beraberlik vardı. Şimdi gırtlağımıza kadar egoya, tüketim çılgınlığına ve bencilliğe battık. Artık ticaret arkadaşlıktan önce geliyor.

Rusya'da Yahudi köylerinde vergiler çok daha fazla. Romanya'da bir grup Yahudi nedensiz yere öldürüldü. Almanya'da bazen durduk yere sopaya çekiliyorlar. Avusturya'da üzerlerinde terörizm araştırmaları yapılıyor. Cezayir'de her gün tahrikler kol geziyor. Paris'te sözde en iyi sosyal mekanlara gitmeleri yasaklanırken, kulüplerden kapı dışarı ediliyorlar. Yahudi düşmanlığının bulutları gökyüzünü kapatmış.

Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yanım yok. Aranızda dolaşmak için giyiniyorum. Hem de iyi giyiniyorum. İyi giyinene iyi yer verdiğiniz için. Aranızda dolaşmak için çalışıyorum. İstediğimi çalışmama izin vermediğiniz için. İçgüdülerimi hiçbir işte uygulamama izin vermediğiniz için. Hiçbir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, bir şey yapıldı sanıyorsunuz. Yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. Evlerinizle, okullarınızla, işyerlerinizle. Özel ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın dediniz. Aç kalmayı denedim, serum verdiniz. Delirdim, kafama elektrik verdiniz. Hiç aile olmayacak insanla bir araya geldim, gene aile olduk. Ben bütün bunların dışındayım.

Dinle, ben sosyal bilimci değilim ve anket yapmadım. John Q vatandaşının bu konuda ne düşündüğünü bilmiyorum. Ama uzun zamandır hapishanede yaşadım ve tıpkı benim gibi şiddet yapmaya motive olmuş birçok erkekle tanıştım. Ve istisnasız, her biri pornografiye derinden dahil oldu. Şüphesiz, istisnasız. Pornografiye bağımlılıktan derinden etkilenmiş ve tüketilmişlerdir.

Şehir dediniz mi gericisiniz, Osmanlıcayı tutuyorsunuz, Türkçenin yani Türklüğün düşmanısınız. Kent deyince de ilerici olursunuz, devrimci olursunuz, Atatürkçü olursunuz, Türkçeden, Türkiye’den yana olursunuz. Höst! Sövmeye bile değmez bu sersemlere elbette. Ama çileden çıkıveriyor insan. (…) Aralarında bir tek sanatçı yok. Şiir değil de ‘yır’, hikâye yerine de ‘öykü’ deyiverince şair veya hikâyeci olacaklarını sanırlar.

Liste
Yükleniyor…