siyaset

Mısır'da olanlar, siyasal İslam denen şeyin çöküşüdür. Dünyanın her yerinde dini siyasal emellerine alet eden herkesin akıbeti de bu olacaktır. İnsanları her zaman kandıramazsınız. Hele ki binlerce yıllık bir medeniyete sahip olan Mısır halkını. Bir yılın ardından gerçekler Mısır halkının önüne geldi. Müslüman Kardeşler’in performansı halkın onların yalanlarını görmesini sağladı.

Türkiye'de gidiş, artan biçimde yeniden İslamlaşmaya doğru. Hükümetin böyle bir niyeti var ve çok ustaca Türk toplumunun çeşitli kısımlarını art arda devralıyor. Ekonomi, iş dünyası, akademik topluluk, medya. Ve şimdi, geçmişte cumhuriyet rejiminin kalesi olan yargıyı ele geçiriyorlar.

Bravo! Pek çok yetenekli yönetmenine ülkede yaşama ve çalışma izni vermeyen İran yönetimi, şimdi bir diziyi engelliyor çünkü bir dizi karakterinin mağduriyetine ve rehabilitasyon sürecine şahit olan izleyiciler üzülüp empati kurarsa birkaç kadının hayatı kurtulabilir! İçinde nükleer kelimesi geçen cümlelerle tüm dünyaya kafa tut, sonra bir kitaptan, gazeteden, filmden, diziden, karikatürden, eşcinsellikten, kadından bu denli kork! Ne kadar tanıdık.

Hamas'ın hakkından gelmek için önemli nedenler var. Onlar bizi öldürmenin yollarını arıyorlar. Hemen her gün bizim şehirlerimize roketler fırlatıyor ve fırsatını bulduklarında insan kaçırıyor ve öldürüyorlar. Hamas'ın hakkından gelmek, ılımlı Filistinli güçleri de güçlendirecektir.

Karl Marx Hıristiyanlığın adaletsizlik, yoksulluk ve eşitsizlikle baş etme konusunda bin beş yüz yılı olduğunu ama bu zamanın sadece bunu başaramayacağını kanıtladığını söyledi. Buna göre Marx, yeni yöntemler geliştirilmesi gerektiğini savundu ve on yıllar boyu birçokları dayanışma temeline oturtulmuş Marksist sosyalist sistemin yoksulluğu sona erdireceğine ve dünyaya barışı getireceğine inandı. Bugün, Tanrı’yı hiçe sayan politikaların ve böylesi sosyal teorilerin geride nasıl nasıl büyük katliamlar bıraktığını görüyoruz. Hıristiyan inancı etkisinde şekillenen liberal ekonominin dünyanın çeşitli bölgelerinde başarıya ulaştığı inkar edilemez ama Afrika gibi güç bloklarının ekonomik çıkarları için savaştığı yerlerde sonuç daha üzücü olmuştur. Böyle durumlarda eski sosyal yapılar ve ahlaki değerler yok edilmiş, sonucunda da kulaklarımızdan silinmeyen acılı bağırışlar kalmıştır. Hayır, Tanrı olmadan hiçbir şey iyi gidemez.

Kral Abdulaziz döneminden günümüze kadar Suudi Arabistan, devletin ilerlemek için adım atmaya çalıştığı fakat çoğunluğun reddiyesiyle karşılaştığı tek ülkedir. Örneğin, Suudi Arabistan'da yasaklanan ‘kızların eğitimi’ meselesi. Devlet, kızların eğitimi için okullar açmak istedi, fakat bu adım, vatandaşlar tarafından pek coşkuyla karşılanmadı. Aynı şekilde televizyon meselesi ve televizyon yayınlarının başlatılması ülkede büyük bir tepki ile karşılandı. Seçenekler açıktı. Ya kademeli ve yavaş bir şekilde ilerlemeye kaydedilecekti ya da devrim yapılacaktı. Her birinin kendine özgü avantaj ve dezavantajları bulunuyordu. Suudi Arabistan bundan dolayı devrimden ziyade kademeli bir modernizasyonu tercih etti. Makineyi daima yenileyebilirsiniz ancak insanları yenileyemezsiniz.

Ben iktidara geldiğimde veya babam iktidarda olduğunda iyi şeyler olduğunu gördüm. İyi şeylerin olmasının nedeni sevgi vermek isteyişimiz ve sevgiyi bulmamızdır.

Liste
Yükleniyor…