siyaset

Her zaman bir aşiretten cihangirane bir devlet çıkaramayız ya. Ama ilhamımıza sınır yoktur: Bu defa da banka soyguncusu hayduttan bir kahraman çıkardık. Solların dilinde, eski Çakırcalı gibi destan kahramanı olmuştur. Ama Çakırcalı sonunda bacaklarından baş aşağı asılmıştır. Kanlı eşkıyaların el üstünde tutulduğunu da görecekmişiz! Yazık üniversiteler için harcadığımız on milyonlarca liraya! Eşkıya yetiştirmek için üniversite kurmaya ne lüzum var? Onları dağ da yetiştirir!

Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk'ün her türlü sorunun çözüm yeri olarak işaret buyurdukları Yüce Meclisin, naçiz şahsıma gösterdiği ilgi ve güvene şükranlarımı arz ederim. Bana tevcih buyurulan bu yüksek görevi, biraz önce içtiğim anda sadık kalarak, başta Yüce Meclis olmak üzere, bütün Milletimin ve Devlet kuruluşlarımızın desteği ile gereği gibi yerine getirmeye çalışacağım. Bu konuda rehberim andım olacaktır.

Suriye bu bütçeden, Irak bu bütçeden, Afrika bu bütçeden, Doğu Türkistan, Kafkasya, Balkanlar bu bütçeden medet umuyor ve bu bütçeye dua ediyor. Dolayısıyla bu bütçe yabana atılacak, karşı çıkılacak bir bütçe değildir. Karşı çıkanlar var hiç şüphesiz. Sırtını PKK'ya yaslamış olanlar bu bütçeden rahatsız olurlar. Sırtını PKK'ya yaslamış olanlarla iş tutanlar da bu bütçeden rahatsız olurlar. 40 yıldır bu ülkenin başına bela olan PKK'nın kurucusu İmralı'dan talimat alanlar da bu bütçeden rahatsız olurlar. Pensilvanya'da sümüklü FETÖ'nün başından burada talimat almak noktasında iz sürenler de bu bütçeden rahatsız olurlar. Rahatsız olmalarına rağmen devam edeceğiz.

PKK savaşın bitmesini kolay kolay istemez çünkü büyük kazançları söz konusu. Çok güvenilir bir kaynaktan bugün 60 milyar dolar civarında ellerinde servet olduğunu öğrendim. Bu serveti Avrupa'da paşalar gibi harcıyorlar. Topladıkları haraçların haddi hesabı yok. Neden bu lüksten vazgeçmek istesinler? Bırakmak istemeyeceklerdir ama halkın desteklememesi halinde, yardım kesildiğinde o zaman işler değişecektir.

Ve bilin ki; sizi, sevdalısı olduğunuz koltuklardan bugününü, yarınını çaldığınız çocuklar indirecek! Genç kardeşlerim, tarih sizi yazacak. 'Doğduklarında iktidarda olan partiyi defettiler' diye anılacaksınız. 'İçine doğdukları karanlığı yırtıp attılar' diye anılacaksınız. 'Bu ülkeyi aydınlığa çıkardılar' denecek sizin için.

Buradan üç cümle kuralım. Bir, Meclis Saray’ın onay makamına çevrilmiş durumda. İki, egemenlik maalesef halkın değil tek adamın. Üç, çocuklar bayram kutlayamıyor. Çünkü bu iktidar akıldışı salgın yönetimiyle çocukları evlere hapsetmiş durumdadır. ABD’nin çocukları başarmıştır, bizim çocuklarımızın hayatına mal olmuştur. Adile Teyze’nin kuzucukları vardı, şimdi tosuncuklar var. Flüt çalmayı öğrenen çocuklarımız vardı, şimdi maşallah at çalan at hırsızlarımız var. Sermet Erkin’in şapkadan çıkardığı tavşanla eğlenen çocuklarımız vardı, şimdi el çabukluğu ile milyarlarca doları hiç edenler var. Demir parayla leblebi tozu için sıraya giren çocuklar vardı, şimdi milyonlarca liralık arabalarda pudra şekeri bulunduranlar var. Yüzlerce çocuğun annesi gözleri önünde öldürülürken İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmaya çalıştınız. Sizin çocuklarınız askere bile gitmedi, ama yoksul çocukların tabutu başında propaganda yaptınız. Eskiden 23 Nisan'da çocukları koltuklara oturturlardı. Sizin varlığınız, idareniz, 23 Nisan'da temsilen koltuğa oturan çocuk kadar oldu mu? Çocuklar bile bazen tembihleri dinlemez, içinden gelenleri söyler. Siz bunu bir kez olsun yapmadınız. Devran dönecek, parmağınızda oynattığınız adaletsiz yargı dönemi bitecek. Adliye koridorları lebaleb hırsızlarla, avantacılarla, arsız müteahhitlerle dolacak. Kimse yanına kâr kalacağını sanmasın. Hani o Vahdettin'e 'soysuz' denmesinden rahatsız olanlar var ya, onlara söylüyorum; o kaçtı, siz onun gibi kaçamayacaksınız.

Liste
Yükleniyor…