siyaset

Üniversitedeki sol parti ajanlarının okumakla ilgileri yok. Geçimlerini partileri sağlamıştır. Görevleri anarşi ortamını ayakta tutmak! Okumak isteyen öğrencilerin önlerini kesmek; bıçakla, tabanca ile, molotofkokteylleri ile kapıları tutmak. Elebaşları da solcu profesör, doçent ve asistanlar.

İçleri boşaltılarak molotofkokteylleri hâline getirilen yangın söndürme cihazları. Benzin bidonları ile bez sarılmış sivri uçlu sopalar. Bir yazı daha: "Senin malın benim malım. Benim malım gene senin malın. (Mao)" Orak çekiçli ... afişler, kulüp duvarında Ho Chi Minh'in resmi. Yerde Türk bayrağı, kokteyl kovası, telsiz verici anteni ve atılacak taşlar. İşte solcu gençliğin reformculuğu!

Bizde komünistlik de bayağılaşarak itliğe döndü. Orta Doğu Üniversitesinin işgal kaldırıldıktan sonraki hâlini gördünüz. Bu itler, eşine ancak Amerika'da rastlanabilecek o kültür sarayına layık mıdırlar? Gecekondularda oturan vatandaşlarımızın çocuklarını parasız yediren, içiren, barındıran, okutan kültür sarayını ahıra çevirenlere itten başka ne ad takabilirsiniz?

Şirretliği bu kadar ileri götürdüler. Ve sağı kuvvetlendirdiler. Şiddet şiddeti getirir, derler. Demek ki solcular şiddetçi. Ya komando sopalarından yakınmaları neden? Ya imam hatip okullarının saldırışlarından niçin şikâyetçidirler? Yarın halk TİP merkezlerini basarsa, öbür gün komandolar solcuların kafalarını kırarlarsa ne demeye hakları var? Meydan okuyan meydanın her cilvesine katlanmalı değil midir?

Solcular, ki devletleştirmeci sosyalistler de içlerindedir, kendilerine "devrimci"; sağcılar, ki şeriatçılar da içlerindedir, kendilerine "milliyetçi" adını vermişler. İkisi arasındaki on binlerce genç neci? Atatürk çocuklarıdır onlar. Sağcılar ve solcular, bir gün Atatürk'ün dediği üzere, "cumhuriyetin piçleridirler."

Şu 46'ncı 23 Nisan'daki hâlimize bakın: Sokağın solunda Rusyacı "Go home" çığırtkanları, sağında Ayasofyacı 31 Mart 1909 hortlakları... Nasıl bir daha o beyti hatırlamazsın: "Öyle bir nehr-i muazzam gibi cûş etmişsin - Fakat eyvah çorak yerde akıp gitmişsin!"

Kuvayımilliye günlerinde yeşil ve kızıl Mustafa Kemal'e karşı el ele vermişlerdi. Bugün de Atatürkçülüğe karşı el eledirler. Lenin, geriyi ayaklandırmıştı. Geri ve gerici, bir ülkede düzeni yıkmak isteyenlerin kolayca sömürdüğü en verimli kaynaktır.

Liselerde okuyan sivil gençlik ve Harp Okulu öğretimi gören subay; Batı'yı da Doğu'yu da gören ve görecek, sosyal adaletçilikle komünistliğin farkını anlayan ve anlayacak, Batı'daki sosyal adalet cennetleri ile Doğu'daki komünist cehennemleri arasında seçmeli kalınca hangisine kavuşmak için çalışılması doğru olduğuna karar veren ve verecek kültürdedir. Öyle bir kargaşa gününde büyük şehir çevrelerindeki gecekondu yüz binlerinin yağma akınlarına pek bel bağlayan Türk komünistlerinin, karşılarında nasıl çetin ve düzenci bir dayatış cephesi bulacaklarına da şüphe etmiyoruz.

Liste
Yükleniyor…