Korku çok insani bir duygudur. Korkmayan aptaldır zaten. Ben de korkuyorum ama korkak değilim. Cesaret korkuya rağmen bir şeyin üzerine gitmektir. O yüzden cesur olmak zorundayız.
- Henüz kategori yok.
-
Oscar Adayı ve Golden Globe Sahibi Aktris Sally Kirkla…12.11.2025
-
Cüneyt Özdemir'den Muhalif Akademisyenlere ve CHP'ye Y…12.11.2025
-
Eşref Rüya'da Heyecan Yükseliyor: 22. Bölüm Fragmanı v…12.11.2025
-
Kral Kaybederse 26. Bölüm: Kenan'ın Reddedilme Şoku ve…12.11.2025
-
12 Kasım Tarot Falı: Aşk, Kader ve Duygusal Dönüm Nokt…12.11.2025
-
Morgan Stanley Özel Şirketlere Yönelik Kapsamlı Araştı…12.11.2025
-
Güneş'teki Şiddetli Patlamalar Sonrası Dünya'yı Kapsam…12.11.2025
-
Televizyon Kanallarının Güncel Yayın Akışı: TV8'de Mas…12.11.2025
-
Hande Doğandemir'den Evlilik Sinyali: Parmağındaki Tek…11.11.2025
-
Eurolig Heyecanı: TJ Shorts'un Panathinaikos ile Paris…11.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Psikoloji
Ne yazık ki çoğu insan daha önce mutlu olduğunu ancak mutsuzluğa düştüğü zaman anlıyor.
Erkekler düşünmekten, yeryüzündeki her şeyden daha fazla; harap olmaktan hatta ölmekten bile daha fazla korkar.
İnsanların düşünceleri çoğunlukla kendilerini huzurlu kılacak tarzda kurulmuştur. Çoğu insan için doğruluk ikincil bir öneme sahiptir.
Sorun çaresizlik değil, isteksizlik... İsteksiziz, çünkü çocuklukta bize uygulanan ilk şey, içimizdeki isteği öldürmektir.
Bilinçdışındaki ölüm dürtüsü, aslında kaynağa dönme, ana rahmine dönme arzusuna da karşılık geliyor sanırım. Sevgiye “rağmen” dememek lazım belki de; sevdiği için, fazla sevdiği için, bencilce sevdiği için doğal dürtüleriyle hareket ediyor demek daha doğru olabilir.
Birinin arzularını keşfettiğinizde o kişinin iradesine giriş ve çıkış yollarını öğrenmiş olursunuz.
İnsan iradesi özgür değildir. İşin doğrusu, bir ideale bağlanır bağlanmaz insan iradesi özgürlüğünü yitirecektir...
Yıkayıp temizleme hastalığına kadınlarda alabildiğine sık rastlanır. Böyle davrananların tümü de kadınlık rolünü üstlenmeye karşı koyanlardır; ilgili davranışlarıyla kendilerini bir tür mükemmelliğe kavuşmuş görür, her gün kendileri gibi sık sık temizliğe başvurmayan kadınlara tepeden bakarlar.
Unutkan insanlar öyle kişilerdir ki, açıkça başkaldırmaya pek yanaşmaz, ama unutkan davranışlarıyla ödevlerine karşı yeteri kadar ilgi duymadıklarını ele verirler.
Toplumdan uzak kalmak isteyen biri için, örneğin hep kirli bir yaka ya da pejmürde bir ceketle toplum içinde görünmekten daha uygun ve daha etkili bir çare yoktur. Kendisini başkalarının dikkati, eleştirisi ve rekabetiyle yüzyüze getirecek bir işin başına geçmekten yakayı sıyırmada ya da sevgi ve evlilikten kaçma işinde, başkalarının karşısına bu ekilde çıkmaktan daha iyi ve mükemmel ne yardım edebilir kendisine?
Tırnak kemirme ve burun karıştırma gibi dikkat çeken kötü alışkanlıklara sahip insanlar, ilgili davranışlarıyla inatçı kimseler olduklarını ele verdiklerini bilmezler.
Ruhsal ilişkiler örgüsünden koparılıp alınmış bir tek ruhsal olaya dayanılarak insanı tanımak gibi bir işe kalkışılamaz.
Bazen insanlar, kendini beğenmişlik ya da kibir sözcüğü yerine kulağa daha hoş gelen hırs sözcüğünü kullanarak kendilerini biraz temize çıkarmaya çalışırlar.