Bilgi ve Cehalet

Cahillik üç türlüdür. 📌- Hiçbir şey bilmemek, 📌- Gerekeni bilmemek 📌- Bir sürü gereksiz şeyleri bilmek.

Ne kadar cahilsen o kadar cesur olursun.

Pek az şey bilen, onu sık sık tekrarlar.

Kafan uydurma şeylerle dolu; bu nedenle orada gerçeklere yer yok.

Ne sorayım sana Kulak dolgunluğu bellediklerini mi söylersin Uyku sersemliği göz gezdirdiğin kitaptan Aklında kalanları mı?

Ne kadar az bilirsen, o kadar iyi uyursun…

Bırak konuşsun bilgisizlik dilediğince, öğrenmenin değeri kendisindedir.

İnsan ne kadar öğrense yine de öğrenmediği çok şey kalıyor.

Gözleri geceyle sınırlanmış ve gündüzleri kör bakan baykuş, aydınlığın gizeminden peçeyi kaldıramaz.

Bilim bir türlü, bilgisizlik bin türlüdür.

Suyun kurusun, kanadın kırılsın değirmen Yetişir beni öğüttüğün Bırak cahilliğim saflığım gitmesin elden Bilmek yanmakmış büsbütün.

Ne kadar az bildiğimizi anlayabilmek için ne kadar çok şey bilmemiz gerektiği ne kadar gariptir. Cahil olduğunun farkına varmak, bilgiye doğru atılmış büyük bir adımdır.

Gerçekler hakkında bilgisiz olduğunuzun farkına varmak, bilgi için büyük bir adımdır.

Cahil olduğunun farkında olmak eğitime doğru atılmış büyük bir adım.

İnsanın cahil olduğunu bilmesi, bilgiye atılan ilk adımdır.

Cehalet, asla soru sormaz.

İnsanoğlu, her şeyden daha çok terazinin (kefelerine) benzer; ya cehaletiyle hafif veya ilmiyle ağır olur.

Hiçbir zaman cahil bir insanla tartışmayı kazanmadım.

Hiçbir acı cehaletten daha fazla zahmet verici değildir.

Bilgisiz kişiyi, bir işte, bir fikirde ya pek ileri gitmiş görürsün, ya pek geri kalmış.

Bilgin, değerini bilen kişidir; bilgisiz, yaptığını bilmeyen kişidir. Akıllı, davranışına dayanır, câhil, emeline dayanır. Bilgin, kalbiyle, gönlüyle bakar görür; câhil, gözüyle bakar görür.

Âlim ölü olsa bile diridir, câhil diri olsa bile ölü.

Akıllının sanısı, câhilin algısından daha doğrudur.