Acelemiz varmış gibi içinde yaşadığımız şu anın, hemen geçmiş zaman olması için elimizden geleni yapıyoruz. Çünkü şimdiki zamanın, geçmiş zaman olduğunda sonsuzluğun ışığı altında hafızamıza kazınacağını biliyoruz. İşte bu hafıza, tüm bu anıları bizim için saklar ve beklediğimiz o kötü gün geldiğinde sonsuzluğun perdesini aralayarak bizim içsel hasretimizin nesnelliği olmasını sağlar.
- Henüz kategori yok.
-
Twitch, Emiru Saldırısı Sonrası Güvenlik Kusurunu Kabu…09.11.2025
-
Yüzyılın Konut Projesi: Başvuru Koşulları ve Kapsamlı …09.11.2025
-
10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü: Resmi Tatil Durumu ve Eğ…09.11.2025
-
EMEP'li Sevda Karaca'dan İşçi Hakları ve Çocuk Emeği S…09.11.2025
-
Nuggets, Pacers'ı Mağlup Ederken Jokic'ten Yeni Hakem …09.11.2025
-
E.T. Henry Thomas Anılarıyla Zamansız Bir Klasik: İlk …09.11.2025
-
İstanbul'da Planlı Elektrik Kesintisi Duyuruları: BEDA…09.11.2025
-
Berke Özer'in Zorlu Sürecine Genesio'dan Destek: Milli…09.11.2025
-
İstanbul Genelinde BEDAŞ ve AYEDAŞ'tan Planlı Elektrik…09.11.2025
-
Elçin Sangu'dan İmamoğlu'na Destek ve Medya Eleştirisi…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#zaman
Yaşam kısadır ve gerçek; uzak başarılara çalışır ve uzun ömürlüdür: Bırakın gerçeği konuşalım.
İnsanları iki gruba ayırırız: Zaman harcamaya değer fikirleri olan insanlar ve olmayanlar.
Bir gün yetmiyor mu bu size, bir gün dilsiz oldu, bir gün ben kör oldum, bir gün sağır olacağız, bir gün doğduk, bir gün öleceğiz, aynı gün, aynı an, yetmiyor mu bu size?
Herşeyin bir sonu olmaz mı? Gece sona erer, gündüz sona erer, ay da öyle, yıl da öyle.
İnsan, gününü ve yaşını yaşamanın zevkini duymalıdır. Çok kimsenin değişik özlemleri vardır: “On yaş genç olsaydım“ derler, “şimdi delikanlı olsaydım“ derler veya tam tersi “tekaüt (emekli) olsam da evde otursam“ derler. Ben böyle düşünmem. Ben her günümün iyi geçmesine, en iyi şekilde değerlendirilmesine çalışırım.
Denize bir dakika durup bakmaya vakitleri olmadığını söyleyen bu insanlar ne zevksiz mahluklardı..
İnanmasan da geçer sayılı zaman, nöbet vaktin dolacak aslan. Sabrın tadı ki acı da olsa tatlıdır ya meyvan.
Elbet bir gün başı dönecek dünyanın dönmekten. Ağzının suyuna batmışlar için henüz saat erken. "Ben bir ağacım yeşermekte dallarım ya" derken, yere düşen yapraklar ayrılmakta gövdemden.
Sahte tüfeği kafama dayamış, korkmamı bekliyorsun... Düşüncemin geldiği yere git; kendine yer kap!... Burası benim ilim yerim, kendimle ilgili sorunum varsa, bırak doktorum olan ben uğraşayım. Şeytan yoluna girişleri annem keserdi, giremezdim. Babam için cennet gerekli, ben hep bunu bildim. İçimdeki ateşle oynamaktan yanıyor içim ve bir gün memleketten 750 km ileri gittim. Yarın için bir defans taktiği bulmalıyım. Çok kişiyi öldürdüm, cesetlerinde parmak izim yoktu. Soğukluk içimi ürpertti, damar kanım dondu. Bu yeniden başlamasından korktuğum kaçıncı sondu? Canım yandığında birkaç hafta bağırdım... Fırçayı elime aldığımda, ilkin anılarımı boyarım. Gelecek adına hiçbir hayâli resme dökemez parmaklarım. İçimde iyiliklerimin dedikodusunu yapan şeytanlarım... Zaman akıp gittikçe, gözlerim daha çok doluyor. Vakit gider, gelmez; işte bu canımı çok sıkıyor. Hata ve yanlışlarım çırılçıplak, o kadar utanç verici ki!.. Benim böyle olmamam gerekirdi.