- Henüz kategori yok.
-
Dundee, Yeni Teknik Direktör Rohl Yönetimindeki Ranger…09.11.2025
-
Fenerbahçe, Kayserispor Karşısında Galibiyet Serisini …09.11.2025
-
Real Madrid, Vallecas Deplasmanında Liderliğini Garant…09.11.2025
-
Perihan Savaş, Kaybettiği Eşi Yılmaz Zafer'i 30 Yıl So…09.11.2025
-
Zirve Mücadelesinde Kritik Randevu: Çorum FK - Iğdır F…09.11.2025
-
Real Madrid, Vallecas Deplasmanında Xabi Alonso Liderl…09.11.2025
-
Grammy Adaylıkları Açıklandı: Justin Bieber 'Swag' ile…09.11.2025
-
Militão'dan Real Madrid'e Müjdeli Haber: Rayo Vallecan…09.11.2025
-
Yardımsever Baby2Baby Galasında Serena Williams Onurla…09.11.2025
-
Kocaelispor, Galatasaray Karşısında İlk Yarıyı Önde Bi…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#yaşam
Dünya güzel bir gezegen. O bizim her şeyimiz, hayatta kalabilmemiz için önemli ve Uzay İstasyonu onu gözlemlemek ve onun fotoğraflarını paylaşmak için muhteşem bir bakış noktası.
Şimdiki zamanın ve gerçekliğin nesnel yarısı yazgının elindedir ve onun tarafından değiştirilebilir: Öznel yarısı ise biz, kendimizizdir, dolayısıyla bu yarı esas olarak değiştirilemez. Bu durumda her insanın yaşamı dıştaki tüm değişikliklere karşın istisnasız aynı karakteri taşır ve bir tema üzerindeki bir dizi çeşitlemeye benzetilebilir. Kimse kendi bireyselliğinin dışına çıkamaz.
İnsanların çoğu hayatlarının sonunda geriye dönüp baktıklarında molalarda yaşadıklarını görürler. Takdir etmeden ve zevk almadan geçip giden şeyin aslında hayatları olduğunu gördüklerinde şaşırırlar. Ve böylece umutlarla kandırılan insan ölümün kollarına koşar.
Her şeyden evvel hiçbir insan mutlu değildir; bütün hayatı boyunca hayali bir mutluluk peşinde koşup durur, onu nadiren ele geçirir ve ele geçirse bile, geçirmesiyle birlikte bir yanılsamadan, bir düş kırıklığından başka bir şey kalmayacaktır geride; ve kural olarak sonunda bütün umutları suya düşecek ve limana bir enkaz halinde girecektir.
Hayatının son dönemindeki hiçbir insan, samimiyse ve bütün melekeleri yerindeyse, her şeyi yeniden yaşamak istemez. Bunu yapmaktansa tamamen yok olmayı tercih eder.
Eğer ki hayat kâle alınır ve hiçliğe tercih edilebilecek bir şey olsaydı, o zaman hayatın çıkış kapısı bu denli korkunç bekçiler olan, ölüm ve ölüm korkusu tarafından tutulmazdı. Ama bu korkunç hayata, olduğu bu korkunç haliyle kim dayanabilirdi ki, ölüme giden yol bu derece dehşet verici olmasa? Kim katlanabilirdi ölüm düşüncesine? Kim katlanabilirdi yaşamaya, eğer ki ölüm yolu tatlı olsa! Yine de iyi olan bir şey var ki, o da hayatın ötesini herkesin bir gün göreceğidir.
Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihai olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve özenle devam ederiz, tıpkı sonunda patlayacağından emin olsak da, olabildiğince uzun ve büyük bir sabun köpüğü üflememiz gibi.
Yaşam kısadır ve gerçek; uzak başarılara çalışır ve uzun ömürlüdür: Bırakın gerçeği konuşalım.
Sanatsız hayat nasıl olurdu? Bilim ömrü uzatır. Neyi - yemeyi, içmeyi ve uyumayı? Sadece yaşamı sürdüren gereksinimleri karşılamaktan ibaretse, daha uzun yaşamanın ne faydası var? Bütün bunlar sanatın cazibesi olmadan hiçbir şey değildir.
Her zaman büyümek zorundasın,” dedim. Ama kafanın içinde büyümek zorundasın evlat. Bizim için insan türü insanlar önemli olan budur. Ve bu tür bir büyüme asla durmaz. En azından olmamalı. Büyüyebilirsin evlat; ya da ölebilirsin. Sahip olduğunuz seçim bu ve tüm hayatınız boyunca devam ediyor.
Hepimiz hayatlarımızı dışarıdan değil bedenlerimizin içinden dışarıya doğru yaşıyoruz. Bu yüzden kurgu onun yapısına sahiptir.
Fakat mutluluklar hiçbir zaman yaşamın büyük kısmını dolduracak kadar çoğalıp devam ettirilemez...