#yardımlaşma

Eğer, bilmiyorlarsa kabahat kimin? Kabahat, benimdir. Kabahat, ey bu satırları heyecanla okuyacak arkadaş; senindir. Sen ve ben onları, yüzyıllardan beri bu yalçın tabiatın göbeğinde, herkesten, her şeyden ve her türlü yaşamak zevkinden yoksun bir avuç kazazede halinde bırakmışız. Açlık, hastalık ve kimsesizlik bunların etrafını çevirmiştir. Ve cehalet denilen zifiri karanlık içinde, ruhları, her yanından örülü bir zindanda gibi mahpus kalmıştır. Bu zavallı insanlardan, sevgi, şefkat ve insanlık namına artık ne bekleyebiliriz? Bu iklimin çoraklığı, ruhlarını kurutmuştur. Bu ıssızlık ve bu gurbet onlara müthiş bir egoizm dersi vermiştir. Onun için her biri kendi yuvasında bir kunduza dönüşmüştür.

Bu hastalık şunu da getirdi. Ülkede bir bütünleşme var. Yer yer görüyoruz bunları. İnsanlar birbirine yardım etmeye başladı. Eskiden komşular birbirini tanımazken şimdi birbirlerine alışverişlerinde dahi destek olmaya başladı. Anladığım kadarıyla bir hoşgörü başladı. İnsanlar ayrımcılığı bırakıp, birbirine destek olmaya başladı.

Evet acılar paylaşıldıkça azalır biz bunu çocukluğumuzdan beri böyle öğrendik, geleneklerimizde de böyledir. Biz de acıları paylaşarak hafifletmeye çalışıyoruz. İnsanların umudunun tükenmeye başladığı anda başvurabilecekleri yer olmaya çalışıyoruz.

Gönül coğrafyalarımızın çok geniş olduğunu biliyoruz ama bunun da ötesinde bugün Kızılay olarak Türkiye Cumhuriyeti Devletine sığınmış olan, Türk milletinin merhametine sığınmış olan yaklaşık 70 farklı vatandaşlıktan, 5 milyonu aşkın sığınmacıya destek sağlamaya çalışıyoruz. Bu destek, bu insanların göç yolculuklarında yaşamış olduğu o sıkıntıları, o insanların üzerinden almaya yönelik psiko-sosyal desteklerden tutun, bu topluma uyum sağlayarak yaşamak, onurlu bir hayat yaşamak için onlara verebileceğimiz çok boyutlu destekleri, hizmetleri kapsıyor. Bugün Kızılay olarak düzenli olarak her ay yaklaşık 2,1 milyon sığınmacı insana nakit temelli destek sağlıyoruz.

Liste
Yükleniyor…