#varoluş

Yaşam yoksa var etmek gerekir onu. İnsancılığın başlıca temelidir bu. İnsana saygısızlık, bu temele boş vermekten kaynaklanır: “Nasıl olsa ölecek değil miydi?” Celladın sözüdür bu. “Var mıyım, yok muyum?” sorusu yalnız doğaya değil topluma da başkaldırmayı simgeler. Barışseverlik; savaştır, korkaklık değildir.

Biz doğayı bilemeyiz. İnsan hiçbir şey değil; mükemmel şekilde devinen doğanın içerisinde hiçbir şey değiliz ve buna olan öfkemizle adeta yıkıp döküyoruz etrafımızdaki her şeyi. Biz sadece doğayla “birlikte” var olabiliriz. O'ndan farklı ya da O'nun dışında değiliz.

İnsan nedir? Onunla diğer bitkiler arasındaki fark nedir? Onunla doğadaki tüm diğer hayvanlar arasındaki fark nedir? Kesinlikle hiç fark yoktur. İnsan da onlar gibi bu yerkürenin üzerine rastlantı sonucu yerleştirilmiştir, onlar gibi doğmuştur; onlar gibi ürer, çoğalır ve azalır; onlar gibi yaşlanır ve onlar gibi doğanın her hayvan türüne biçtiği sürenin sonunda, organlarının yapısı nedeniyle hiçliğin içine düşer.

Tanrı denen acaip ve hayal mahsulü varlık, kesinlikle, gerçekten ve herkesin önünde ilan ediyorum ki sana en ufak bir inancım yok. Ve bunun da nedeni gayet mükemmel: dünyadaki hiçbir şeyin akla yatkınlığına kanıt olmadığı saçma bir varoluşa beni ikna edecek hiçbir şey bulamıyorum.

Ey sen, dünyada mevcut her şeyi yarattığı söylenen: hakkında en ufak bir fikrim olmayan sen; ancak lafta tanıdığım ve her gün yanılan insanların bana söyledikleri kadar bildiğim sen; tanrı denen acaip ve hayal mahsulü varlık, kesinlikle, gerçekten ve herkesin önünde ilan ediyorum ki sana en ufak bir inancım yok. Ve bunun da nedeni gayet mükemmel: dünyadaki hiçbir şeyin akla yatkınlığına kanıt olmadığı saçma bir varoluşa beni ikna edecek hiçbir şey bulamıyorum.

Liste
Yükleniyor…