- Henüz kategori yok.
-
Atatürk Üniversitesi'nden Çeşitli Fakültelerde 50 Yeni…17.11.2025
-
Muratpaşa Belediyesi'nden Halk Odaklı Hizmet ve Yeni P…17.11.2025
-
TOGG T10F'nin Türkiye ve Almanya Pazardaki Yerini Beli…17.11.2025
-
Yabancı Yatırımcı İlgisiyle KOZAL Hissesi Zirveye Tırm…17.11.2025
-
THY'den Erken Rezervasyon Fırsatı: Tüm Türkiye'ye 1000…17.11.2025
-
Altın Piyasasında Haftanın İlk Günü: Fed Beklentileri …17.11.2025
-
Vakıf Faktoring Halka Arz Süreci Tamamlandı: Beklenen …17.11.2025
-
Okul Sporları Yıldız Kızlar Voleybol Müsabakalarında B…17.11.2025
-
ATV Canlı Yayın: Müge Anlı ile Tatlı Sert'in Gündemdek…17.11.2025
-
Gençlerin İstihdamına Katkı Sağlayan İŞKUR Gençlik Pro…17.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#toplum
Hakikaten yalnız varlık, insanlar tarafından terk edilmiş olan değil, insanlar arasında acı çekendir.
Bireyi sıradanlığa sürükleme ve özgün bir kişilik oluşumuna sebep olabilecek her şeyi ondan söküp alma eğiliminde olan günlük eğitimin zararlı etkisi önünde teslim oluyorlar.
Onlar, döşemelerin kırmızı ve kaygan, ve bir kimsenin ise kanın mide bulandıran tatlı kokusunu solumak durumunda olduğu mezbahaya iğrenmeden girerler.
Bürokratik düzenlemeler, evli çiftlerin bebeklerini kurtarmak için gösterdikleri özeni evlilik dışı doğan bebekler için göstermiyordu anlaşılan. Babasız bir çocuk neticede bir piçti ve İstanbul da bir piç, sallanan bir diş gibi her an düşmeye hazırdı.
Baykuş; kanarya beslermiş amcalar, teyzeler. Kumruları sever, kartalları över, güvercinleri uçurur, kargaları kovar, papağanları konuştururlarmış. Oysa çocuk baykuşları severmiş. "Uğursuz kuş o. İsmini anma, damına çağırma." dermiş teyzeler, amcalar. Uğursuz kuşmuş baykuş; gece gördüğü, geceyi gördüğü için.
İnsanlık barışın Tanrı'nın yarattıklarına bir armağanı değil bizim her bir diğerimize armağanımız olduğunu hatırlamalı.
Kişi, öteki insanlardan uzaklaştığı ölçüde hakikate yaklaşır. Günlük yaşam, yalanlardan kurulu yüzeysel bir düzendir.
O, odasında tek başına oturuyor, çok hafif olduğu için onu unutan kalabalıktan ayrı.
Sadece bilge ve erdemli kişilerden kurulu bir akıllı insanlar toplumuna ulaşmanın imkansızlığı anlaşıldı. Belki yığınlar hiç bir zaman filozof olmayacak. Ama toplumları mutluluğa ulaştırmak için, yönetimin bilge kişilere teslim edilmesi de mi mümkün değil? Aklı başında insanlar tarafından yönetilmezsek sonumuzun felaket olacağını görmüyor musunuz.?
Biz zevk için harcadığımız paradan fazla, kitap için sarfetmediğimiz müddetçe, bu ülke hiç bir zaman medeni bir ülke olamayacaktır.
Dindar basmakalıp inançlar veya dogma veya dar önyargı açısından düşünenler dışında, insanlar inançlarını kolayca veya alenen konuşmazlar.
Gerçeklerin çoğu o kadar çıplak ki, insanlar onlar için üzülüyor ve en azından birazcık onları örtbas ediyor.