- Henüz kategori yok.
-
18 Kasım Süper Loto Sonuçları Açıklandı! İşte Kazandır…19.11.2025
-
Valve'dan Donanım Arenasına İddialı Dönüş: Steam Machi…19.11.2025
-
Kuzey Makedonya, Bardhi ile Galler Deplasmanında Dünya…19.11.2025
-
Arda Güler Transferinde Yeni Gelişme: Guardiola Israr …19.11.2025
-
Atakan Özkaya'dan 'Uzak Şehir' Setinden Etkileyici Kar…19.11.2025
-
Star TV'nin Merakla Beklenen Dizisi 'Sevdiğim Sensin' …19.11.2025
-
Kuzey İrlanda Millî Futbol Takımı: Geleceğe Yönelik Ad…19.11.2025
-
Robbie Fowler'dan Manchester United'ın Yeni Transferi …19.11.2025
-
Galatasaray ve Devlerin Radarında: 16 Yaşındaki Kaleci…19.11.2025
-
Avustralya'da Asbestli Oyun Kumu Paniği: Eğitimde Kesi…19.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#toplum
Televizyon psikiyatri üzerine çok şey başarmıştır, hem psikiyatriyi tanıtmış hem de ihtiyaç yaratmıştır.
Televizyon boru tesisatına benzetilebilir. İnsanların alışkanlıklarını değiştirmedi ancak onların evde durmalarını sağladı.
Özgürlük ve düzen hiçbir zaman hiçbir yerde birlikte var olmamışlardır; hiçbir zaman ikisinden de vazgeçilemedi.
Kadının çocukluğundan başlayarak kendisine zorlanan role başkaldırısı ne denli güçlü olursa, ya da aynı şekilde erkek kendisine biçilen ayrıcalıklı rolü tüm saçmalığına karşın oynamamakta ne denli ısrarlıysa, cinsler arasındaki çatışma da o denli şiddetli olur.
Hayatta en büyük zorlukları yaşayan ve başkalarına en büyük zararı veren birey, diğer insanlara ilgi duymayan bireydir. İnsanların bütün başarısızlıkları bu tür bireylerden kaynaklanır!
Hayatta kadınların nasıl ikinci derecede rol oynamakla yükümlü kılındığını gören bir kızın cesaretini yitirip, kendisini bekleyen işlere pek istenildiği gibi el atamayacağı, yaşamın karşısına çıkaracağı ödevlerden korkup soluğu kaçmakta alacağı doğal, bunun da kendisini işe yaramaz bir duruma sokacağı kuşkusuzdur.
Bir insanın değeri, toplumsal işbölümünde üzerine düşen yeri ne ölçüde doldurduğuna bakılarak belirlenir.
Tüm yaşamımız, insanların birbirini karşılıklı etkileyebileceği varsayımına bağlı olarak akıp gitmektedir.
Henüz anlaşılmamış biçimde de olsa dinin de toplu yaşama zorunluğundan doğduğu görülür; dinde kutsanmış toplu yaşam biçimleri, anlayıcı ve kavrayıcı düşüncenin yerine geçerek bireyler arasında bağlayıcı öge rolünü oynar.
İnsanlık, hiçbir zaman büyük kalabalığın çabasından yeni bir şey elde etmemiştir. İnsanlığı ileriye doğru iten, birkaç kişinin tutkusu, zekalarının alevi ve onların bilim, iyilikseverlik ve güzellik ülküsü olmuştur.
Demokratik prensip, seçkinlerin gelişmesini engellemek suretiyle uygarlığın çöküşüne yardım etmiştir.
Çocuklar, anne ve babalarının kötü örnekleriyle bozulmaya devam ettikçe yeni bir dünya kurulamaz.