#toplum

Unutmamak gerekir ki cinsellik ne dini baskıların cenderesi altında yok edilmesi gereken bir günah unsurudur ne de uygarlık, serbestlik ya da doğallık sloganları eşliğinde bir mal gibi piyasaya sürülen bir emtiadır.

Özgün fikrin üretilemediği ortamlarda biat kültürü gelişiyor. Çünkü fikir üretemeyen bir toplum, çarpık da olsa fikir üreten birilerinin ağzına bakmaya başlıyor ve biat kültürü yerleşiyor. Ağaya, şeyhe, tarikat liderine, sözüm ona demokrasiye geçilmiş ise parti başkanına, o günkü lidere, kadınsa evdeki kocaya biat kaçınılmaz olur.

Kara cehalet ahtapot gibidir. Kolunun birini koparmaya kalkarsanız, öbürleri sizin boynunuza dolanır. Onu yok etmenin tek yolu, iki gözün arasındaki sinir düğümüne (gangliyona) mızrağı saptamadır. Cehaletin pençesinde kıvranan çok sayıda ülke, ne yazık ki, ahtapotun kolları ile cebelleşmektedir; kimse gangliyona değmeye cesaret edememektedir.

Televizyonda her gün yüksek paralar karşılığı din tüccarlığı yapanların (hem de üniversite hocası olarak), yüksek kar getirme duası, zihin açma duası, sınıf geçme duası, muhabbeti artırma duası öğretmeye kalkışanların sizi geleceğinizi karartanlar olduğunu öğrenmelisiniz.

Din adamı kisvesi altında toplumu biçimlendiren bu kesim kendilerine büyük çıkarlar sağlasalar da, çocuklarının da içinde yaşayacağı toplumu, onların akıl yürütme yolunu tıkamayla, felakete sürüklemektedirler. Böyle bir toplum hırsızlığı da, arsızlığı da, rüşveti de, yağmayı da, yalan dolanı da “sözde karşı olduğunu söylese de” hoş görür; bunu yapanlara biat eder; fırsat bulunca da kendisi de aynı şeyleri yapar.

Bu yeni düzenlenen süreçte edinilen dini bilgilerin ve son olarak gündeme getirilen Osmanlıcanın bizim dışımızdaki toplumlarda kullanma şansı hiçbir zaman olmayacaktır. Yeni bir bilgi kazanılmasına da yardımcı olmayacaktır. Din simsarlarının ve Cumhuriyeti düşman olarak görenlerin önemli bir aracı olacaktır. Hele kininizi unutmayacaksınız diye başlayan bir söylemle bu yönlendirme tezgâha konmuş ise yazık olacak bu topluma.

Bir toplumu analitik, özverili, saygılı ve haklara saygılı düşünce yapısına ancak uzun yıllar ödünsüz, dogmadan uzak, bilimle yoğrulmuş sıkı bir eğitimle ulaştırabilirsiniz; kavgacı ve çıkarcı toplum yetiştirme en kolay yoldur.

Eğitim bir ülke için her şeydir. Demokrasiyi anlamada ve uygulamada, savunmada, üretimde, adalette, kültürde, sanatta eğitim esastır. Yoksunluğu, terör, kaos, karmaşa, sürtüşme, çatışma; hukuksuzluk, rüşvet, hırsızlık, arsızlık ve “oy tüccarlığı ile elde edilen oyları milli irade tecellisi hanesine yazarak” demokrasi çarpıtmalarıdır.

Unutmamak gerekiyor ki, en önemli model eğiticiler, akşam sabah televizyonlara çıkıp uzun uzun konuşan politikacılarımızdır. Kin, nefret, hakaret, küfür ile haklı olduğuna inandırmaya çalışan bu zevat, yetişmekte olan gençlerin zihinlerinde çatışma kültürünün en kötü tarzını aşılamaktadırlar.

Anadolu’da cübbeli, cübbesiz hocalar, şeyhler, dini liderler, dini söylemleri ağzından bırakmayan eşraf, siyasetçi, bürokrat, halkı şu ya da bu şekilde istekleri yönünde güdümlemiş; yerine göre soyup soğana çevirmişlerdir.

Liste
Yükleniyor…