Medeniyet şimdiye kadar göç ve fetihlere eşlik etmiştir - fikir, din veya ırk çatışması.
- Henüz kategori yok.
-
MasterChef Türkiye'de Elenen İsim Belli Oldu: Onur Ved…13.11.2025
-
Efsanevi Çizgi Roman 'V for Vendetta' HBO'da Diziye Dö…13.11.2025
-
Russell Crowe ve Rami Malek'li "Nuremberg", Nazi Lider…13.11.2025
-
Kağıthane'de Apartman Dairesinde Doğalgaz Patlaması: B…12.11.2025
-
Fabrika İşçiliğinden Beyazperdeye: Şener Şen'in Eşsiz …12.11.2025
-
Oppenheimer'dan Yakınlık Koordinatörlerine: Modern Hol…12.11.2025
-
Torino'daki ATP Finalleri: Sinner'ın Yükselişi ve Reko…12.11.2025
-
12 Kasım 2025 Altın Piyasası: Gram Altın Yükselişini S…12.11.2025
-
Beşiktaş'ın Stoper Radarında Vitao: Eski Galatasaray A…12.11.2025
-
Haluk Bilginer ve Feyyaz Yiğit'ten Tarihi IMAX Filmi: …12.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#tarih
Geçmiş geleceğe ışık tutmuyorsa, akıl karanlıklar içinde yürümeye başlamış demektir.
Tarihin en önemli devrimlerine bakacak olursak, bunların en büyük bölümünün insan zihnindeki dönemsel devrimlerden kaynaklandığını hemen görürüz.
Bu dünyaya Amerika'nın şedit dünya görüşü değil de Osmanlı'nın adaleti önceleyen muti dünya görüşü hakim olsaydı, gezegen bu hale gelmezdi.
Tarihten alınması gereken en önemli ders, insanların tarihten pek fazla ders almadıklarıdır.
Ölüme yürüyoruz, sığınacak bir yer bulma umudumuz yok, deliyiz ve meczubuz, Tarih bizi bağışlamıyor.
Tarih insanların, düşlerin en aydınlık olanlarını gerçekleştirmek için giriştikleri umutsuz bir çabadan başka bir şey değildir.
İnsan tümüyle suçlu değildir çünkü tarihi o başlatmadı, ama tümüyle suçsuz da değildir çünkü tarihi sürdürdü.
Tarihsel mutlakıyet yeterli değil, etkilidir, gücü elde etmiş ve elinde tutmuştur. Güç sahibi olur olmaz, tek yaratıcı gerçekliği yok etmiştir.
Felsefe ancak hakikat kategorisinin tarihinde, zamanın ihtiyaçlarına uygun, yeni bir aşama önerirse var olacaktır.
Ey ömrünü destan gibi yürüyenlerYaşayan kimdir gerçekte, Ölen kim Yaşarken bile tükenenler mi, Yılgın yılgın düşenler mi, Yoksa çekilip tarihin burçlarına, Bayrak bayrak ölümsüzleşenler mi.
Bir türlü kurumuyor o kan pınarı, Beylerden krallara kalıyor Krallardan saraysız yeni beylere.
Amerika’yı kimin keşfettiği tartışması hiç de yeni değil. Üstelik Müslümanların muhtemelen daha önce bu kıtaya varmış oldukları bilgisini, başta Batı bilim çevreleri olmak üzere aklı başında olup kabul etmeyen kimse de yok.
16. yüzyılda Galileo dünya dönüyor dediğinde bütün dünya, dönmüyor diyordu. Bu hiçbir zaman dünyanın döndüğü gerçeğini değiştirmedi. Dolayısıyla bütün ülkeler 'Soykırım var' dese dahi, soykırım olmadığı gerçeğini değiştiremez.
Tarih konusunda toplumumuzun gerçekten fikri olduğunu sanmıyorum. Eğer olsaydı piyasayı çoğu edebi değerden, sağlam bir kurgudan yoksun, sırf isim yapmaya, para kazanmaya yönelik, kısacası bir defa bile zor okunacak kalitesiz tarihi romanlar istila etmezdi. Bunlar inanılmaz sayıda baskı yapıyor ve kitap evlerinde okuyucunun adeta gözünün içine sokulurcasına stantlarda reklam ediliyor. İnsanımız bu romanları tarihsel gerçekleri anlatan metinler olarak okuyorlar. Dizileri veya filmleri tarihsel gerçekler olarak seyrediyorlar.
Kemalizmin altı oku gökten zembille inmedi. Laiklik,milliyetçilik ve cumhuriyetçilik Fransız Devrimi'nin etkisini yansıtıyordu; halkçılık,devrimcilik ve devletçilik de Sovyet Devrimi'nin...