- Henüz kategori yok.
-
ABD ve Suriye Arasında Tarihi Zirve: Sezar Yaptırımlar…10.11.2025
-
Uzak Şehir 37. Bölüm Fragmanı Yayınlandı: Alya ve Ciha…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.9 Büyüklüğünde Deprem: İzmir v…10.11.2025
-
Güney Florida'da Salı Sabahı Keskin Soğuklar Gözlenecek10.11.2025
-
İsfahan'da Hava Durumu: Hafta Boyu İstikrar, Bazı Bölg…10.11.2025
-
Esra Bilgiç ve Faruk Sabancı Fas Tatilinden Romantik P…10.11.2025
-
Kasım'ın En Büyük Fırsatları: Teknolojiden Giyime, Ev …10.11.2025
-
Ozan Akbaba'dan 'Çek Tetiği' Başarısı ve Konser Sahnel…10.11.2025
-
Hava Durumu Raporu: Gece Gündüz Farkı Sürerken Hafta S…10.11.2025
-
Galatasaraylı Eren Elmalı Bahis Soruşturmasında: PFDK'…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#sorumluluk
Dünya çok acı çekiyor. Ama kötü insanların şiddetinden değil, iyi insanların sessizliğinden.
Ben geldiğimde Türkiye sporda başarıya aç, 20 yıldır olimpiyatta altın madalya bekleyen bir ülkeydi. Üzerime ağır bir yük binmişti. Türk sporunun o dönemde öncüsü ve lokomotifi olduğuma inanıyorum. Bunda şüphesiz merhum Özal'ın da büyük katkısı oldu. İlk kez ödül yönetmeliğini çıkarttı, başarılı sporcuları korumaya aldı.
Madem şimdiki düzende yaşanmaz diye söylüyorlar, neden kendileri yeni, yaşanası bir düzen kurmuyorlar peki?
Mutluluk başkaları mutsuzken yalnızlıkla olmaz, toplulukla olur. Aç insanlar olduğunu bilirken, lokmalarım rahatlıkla boğazımdan geçmiyor; soğukta titreşenler varken, odamdaki sobamda ısınamıyorum. Bu İsa'ca bir duygu ve duygusallık değildir. Bu bilinçli, akılcı bir davranıştır. Yemeğimi rahat yemek istiyorum, rahat ısınmak, rahat uyumak istiyorum; bu benim hakkım değil mi? İşte ben bu hakkı istiyorum.
Size anılarımı işte bunun için anlattım. Beni yaşamım toplumcu yapmıştır. Sınıf değiştirerek kendi paçamı kurtarup rahata kavuşmak elimde değil. İnsanlar koyun değil ki... Hiçbir insan yalnız kendi bacağından asılmaz. Her insanla biraz da biz asılırız, her açla açız. Her tutukluyla tutukluyuz.
Anlattığım olaylar beni toplumuma borçlu, sorumlu, yükümlü yapmıştır. Bu yüzden toplumcu olmuşumdur. Benim toplumculuğum vazgeçilmez bir borç ödeme çabasıdır. Anneme olan borcum, Galip amcama olan borcum, Rıfkı beye olan borcum, bütün yardımını gördüklerime olan borcum. Maddi ve manevi varlığımın bütün hücreleriyle topluma borçluyum.
Çocuklara daha iyi bir dünya bırakmak yerine, dünyaya daha iyi çocuklar bıraksanız, sorun kendiliğinden çözülecek aslında.
Yavrularım, yurtsever olunuz. Yurdunuzu çok, çok seviniz. Yurdunuzu yakından tanıyanız. Büyüyünce Anadolu'yu köy köy dolaşınız. Yoksul yerlerde görev alınız. Bu Cumhuriyet size emanettir.
Öyle bir medeniyetin mirasçılarıyız ki manevi temeller üzerinde yükseltip hak ve adalet anlayışımızla bina ettiğimiz insanlık kubbesi, asırlar boyu tüm dünyada mazlumların umudu ve sığınağı olmuştur. Dün böyleydi, bugün yine böyledir. Şimdi bize düşen bu mirası varislerimize ulaştırmaktır.
Bir sanatkârın dünyasında miras taşıyıcı kabul edilmek, buna layık olmak güzel bir hadise. Bu mirası İstanbul’da yeni yapılan Barbaros Hayrettin Paşa Cami’sine taşıyoruz. 5 bin parça çiniden oluşan büyük bir koleksiyonum bu camide yer alacağı için çok mutluyum.
Dünyayı ve özellikle bulunduğumuz tüm bölgeyi bir kin ve nefret mekanı haline getirenler gibi sahtekar ve ikiyüzlü davranamayız; eğer gerçekten sözün onuruna inanıyorsak ve bunun da insanın onuru olduğunu söylüyorsak, o zaman evrensel bir edebiyat dünyası için çalışmak zorundayız.
Bana göre aydın; mesuliyetini idrak eden adamdır. İlla okur yazar olması, doktora yapması gerekli değil. Aydın ailesine, cemiyetine, milletine, faydalı olan insandır.
Eğer padişah siz iseniz, devletimizin bu zor gününde ordumuzun başında olmamanız törelerimize uymaz. Yok, eğer padişah ben isem, size emrediyorum, geliniz ve derhal ordularımın başına geçiniz!
Şapkamızı da alıp gitmedik. Milletin verdiği emaneti başımızın üstünde, çok aziz bir hatıra olarak tuttuk. Başımızın üstünde taşıdık. ‘Asla yere düşürmeyeceğiz’ dedik. Dik durduk ve eğilmedik. Askeri bürokrasiye o gün gereken cevabı verdik.
Her birey benzersizdir ve hayatına anlam verilmesi için geliştirmesi gereken bu benzersizliğidir. “ben” en yüksek değerdir. bireyin kendisi dışında hiçbir şeye sorumluluğu yoktur. özgürlüğümüzü kısıtlayan herşey kötüdür ve yıkılmalıdır. bu yüzden devlet, yasa, ahlaki değer ve ödev gerçekte var olmayan gereksiz soyutlamalardır.
İnsanlar tavşan değildir, ilerlemenin ölçüsüdür; işi kendimizin düzenlemesi gerekiyor. Dünya nüfusu tehdit edici bir biçimde artıyor.
İnsanın mutlak olarak kendi sorumluluğunu üstlenme özgürlüğü fevkalade olduğu kadar yıldırıcıdır da.
Yaşamımız önem verdiğimiz olaylara karşı sessiz kaldığımız gün son bulmaya başlar.