#siyaset

Cumhuriyetçiler, insanları ırk, cinsiyet, milliyet veya cinsel yönelime göre ayırma yeteneğini güzel bir sanat haline getirdiler. Yaptıkları şey bu. Politikalarının özü budur. Zengin arkadaşları ve kampanyaya katkıda bulunanlar daha da zenginleşip bankaya kadar gülerken, bir grubun başka bir grupla savaşmasını sağlıyorlar.

Demokratik sosyalistlikten bahsettiğimde Venezuela'ya bakmıyorum. Küba'ya bakmıyorum. Danimarka ve İsveç gibi ülkelere bakıyorum.

Yirmisinde komünist olmayanın kalbi, kırkında hâlâ komünist olanın aklı yoktur.

Türkiye'de gidiş, artan biçimde yeniden İslamlaşmaya doğru. Hükümetin böyle bir niyeti var ve çok ustaca Türk toplumunun çeşitli kısımlarını art arda devralıyor. Ekonomi, iş dünyası, akademik topluluk, medya. Ve şimdi, geçmişte cumhuriyet rejiminin kalesi olan yargıyı ele geçiriyorlar.

Kurduğum hükümetin temel üç hedefi vardı. Teröre karşı mücadele, İsrail'in Yahudi kimliğini temelleştirmek ve Kudüs'te yerleşim inşaatlarına devam etmek. Lapid ve Livni bu ilkelere karşı durdu.

Ben İsrail Başbakanı olarak Filistinlileri kendi liderlerinden daha fazla önemsiyorum. İsrail, Filistinlileri kendi liderlerinden daha fazla önemsiyor.

Bir insan hakkında fıkralar üretilmeye başlandı mı, artık onun istifasının zamanı gelmiş demektir.

Dünya, henüz başlatılmayanların gördüğü karakterlerin dışındaki karakterlerle yönetiliyor.

Bir politikacı hakkında fıkralar üretiliyorsa istifa zamanı gelmiş demektir.

Eğer bir Katolik kürtaj ve ötenazi yanlısı bir adaya oy veriyorsa kötülükle işbirliği yapmış demektir. Bu kişinin Katolik âdetlerine göre evlenmesi uygun değildir.

Demokrasinin desteğe ihtiyacı var ve demokrasi için en iyi destek diğer demokrasilerdendir.

AKP; laik cumhuriyetle ve Atatürk devrimleriyle hesaplaşması olan, din merkezli bir partidir.

Yeni anayasa talebi, Türk milletinin ortak ve değişmez talebi, büyük bir özlemidir. Bugüne kadar Türkiye'de her kesimin üzerinde ittifak edip de yapamadığı tek şey; yeni anayasadır. Herkes 'Yeni anayasaya ihtiyaç var.' diyor ama maalesef yeni anayasayı hayata geçiremedik. Yeni anayasa yapmayı bugüne kadar büyük uzlaşı temin ederek başaramadık. Bu bizim için büyük bir ayıptır. Çünkü Türkiye 1961'den bu yana darbe anayasalarıyla yönetiliyor. Darbe anayasasıyla yönetilmeyi Türkiye'ye yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Bu bizim için büyük bir utançtır. Bütün siyasi partilerin bu konuya taktikle değil samimiyetle bakması lazım. AK Parti yeni anayasa konusunda dün olduğu gibi bugün de samimidir.

Kürtlerin "özne" olma talebi, ne yazık ki sadece devlet katında değil, toplumda da bir karşılık bulamıyor.

35 kişinin F16 uçaklarının bombardımanı sonucu yaşamını yitirdiği Uludere olayı Türkiye için bir milattır. Bir trafik kazası olsa Başbakan ve bütün kabinesi orada hazır bulunur, acıları paylaşırdı. Uludere olayında aynı duyarlılığı göstermediler, Uludere Türkiye'nin 11 Eylül'üdür.

Sosyalist doğulmaz, sosyalist yaşanır.

İran olacağımızı düşünmedim, daha beter olacağız. Çünkü İran’da hiç olmazsa çok derin bir edebiyat bilgisi, çok derin bir musiki var. Biz de sadece sığ bir muhafazakarlık var.

Bu yasalar bugün yarın, biz uyurken bir torbanın içinde çıkartılabilir. Her zamanki gibi. Farketmemiz, uyanık olmamız lazım.

Sağlık sisteminde bu kadar çürük ve çarpıklık varken onu bir çöpçatanlık merkezine benzetip övünmek... ayıptır, yazıktır.

Dünya kötü bir Hollywood filmine evrilirken savaşı bitirmek için bir şey yapılmıyor, silah tacirleri klişelerdeki gibi yaşıyor.

Ben diktatör olsam meydanlarda dolaşamasınız! Diyordu. Evet meydanlarda dolaşamıyoruz. Çünkü ölüyoruz.

"Biz hayat boyu doğalgazla yaşamadık, bu millet çileye alışıktır!" diyen Erdoğan 1150 odalı saray'da yaşıyor.

Yapılması planlanan model çağdışı ve baskıcı bir modeldir ve sanatın özgürlüğünü elinden almaktadır.

Herkesi korkutarak, sindirerek, satın alarak susturacağınızı mı düşünüyorsunuz??? Susmayacağız.