Yüz kelimelik bir şiirde yüz tane güzellik arayan vardır. Halbuki bin kelimelik bir şiir bile bir tek güzellik için yazılır.
- Henüz kategori yok.
-
La Liga'da Celta - Barcelona Karşılaşmasında Erken Gol…09.11.2025
-
Uluslararası İşbirliğiyle Viyana'da Terör Hedefli Hama…09.11.2025
-
Trabzonspor, Manisa Basket'i Deplasmanda Mağlup Ederek…09.11.2025
-
Van Ferit Melen Havalimanı Erken Açılıyor: Uçuşlar 17 …09.11.2025
-
NBA Heyecanı: Bucks, Rockets Karşılaşması Canlı Yayın …09.11.2025
-
Yer Çekimi Sırları: Hangi Şartlarda Tartıda Daha Az Çı…09.11.2025
-
Lewandowski ve Szczęsny İlk Onbirde: Barcelona, Celta …09.11.2025
-
Real Madrid, Rayo Vallecano Deplasmanında Berabere Kal…09.11.2025
-
A Milli Takım'da Dünya Kupası Elemeleri Öncesi Son Vir…09.11.2025
-
Benfica, Casa Pia Karşısında Kritik Mücadelede: Kadrod…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#şiir
Elmanın yarısı sen yarısı ben,
Günümüz, gecemiz, evimiz, barkımız bir
Mutluluk bir çimendir bastığın yerde biter
Yalnızlık gittiğin yoldan gelir.
Köpürerek koşuyordu atlarımız
Durgun denize doğru
Bu uçuş, güvercindeki,
Özgürlük sevinci mi ne!
Öpüşmek yasaktı bilir misiniz,
Düşünmek yasak,
İşgücünü savunmak yasak!
Şiir olmasaydı, yaşama dediğimiz oluşun çarklarından biri eksilirdi. Belki kıyamet kopmazdı ama insanlar sevişemez, öpüşemez, beğenemez, yarınların yeni düzenine şiirli dünyanın hızıyla kavuşamazdı.
Şiir bir mimari eser gibidir. Uygun olmayan bir taş nasıl ki eserde sırıtırsa, şiirin taşları olan kelimeler de böyledir. Uygun olmayan bir kelime hemen belli eder kendisini. Mimari bir eser titizliğiyle örülmesi gereken şiir için artık düzensizlikten ve sistemsizlikten söz edilebilir mi? Elbette ki hayır. Eğer şiir düzensizliğe mahkûm edilirse ne idiğü belirsiz, rengi ve endamı bozuk yapılara benzer. Böyle de oluyor nitekim.
Gezip durdum perişanlar gibi, Kah sahillerde kah cadde boylarında. Hayal kurup sen diye, Ağaçlara dağlara taşlara sarıldım, Elleri güldürecektim halime. İhanetin aklıma geldi, Vazgeçtim! Açıp ellerimi yalvardım Allah'a! Bir defacık tutmak için ellerini. Koklamak için saçlarını, Adaklar adayacaktım Evliyalara! Umursuzluğun aklıma geldi, Vazgeçtim! Kahırdan başka ne vardı sanki verdiğin? Acıları zevk alır hale getirmiştin. Yine de görmek için seni Şeytan'a uyup; Bir daha bozacaktım yeminimi. Vedalaşmadan gidişin aklıma geldi, Vazgeçtim! Paylaştığımızı sandığım Güzel günler hatırına. Şuçlu benmişim gibi, Af dileyecektim gözlerine bakıp, Her türlü cezana razı olacaktım. Boynumu büküp, Bir daha gelecektim kapına. Başkasını sevdiğin aklıma geldi, Vazgeçtim!
Kendi mülkünde garibâne dilendin din için, Pek fedakârâne yandın bir Kureyşî kin için,
Alemin bağ-zârını sikeyim! Sümbül ü verd ü nârını sikeyim! Andelib-i nizârını sikeyim! Hâsılı nev-baharını sikeyim!
Ben o dizeleri okurken Erdoğan'ı samimi bulmadığımı daha önce de söylemiştim. O dönem Ahmet Kaya ismini de kullandılar. Şimdi pek ihtiyaçları olduğunu sanmıyorum
Şiirde gaye, kökte Allah ve mutlak hakikat olarak, dalda sırrilik ve remziliktir.
Dinin olmadığı yerde hiçbir şey yoktur; yokluk bile yok... Şiir ve san'atsa hiç yok...
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi: Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Gerçek şair kendi aşkı, kendi mutluluğu ve acısıyla uğraşmaz. Şiirlerinde halkının nabzı atmalıdır.
Matematik, sibernetik, fizik, müzik, tüm bunlar, eninde sonunda, sadece, insanlar şiir okumayı öğrensinler ve anlasınlar diye gereklidir.
Ben hiçbir yorum yapmıyorum. Nâzım Hikmet'in şiiri bu. Mustafa Kemal'e hakaret eden birini savunuyor, tasvip ediyor musunuz? Nâzım, Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret eden bir şair.
Yahya Kemal “Düşünceyi yoğurup duygu haline getirmek” demişti. Anlamıyor değilim. Ama ben daha ileri gidip, “düşüncenin duygusallığı”ndan söz etmek isterdim. Ben belki de duyguculuğa bir tepkiyimdir.
Garip şiiri bir temizlik şiiridir, şiirimizi sululuktan, yalancılıktan, yapmacılıktan kurtarmıştır.