- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#saygı
Özetle, insan, cehaletinin çözmesine mani olduğu bilinmeyen sebeplere, şaşırtıcı etkilere daima saygı duymuştur.
Balina avcılarına barbar diyorum; çünkü balina öldürmek barbarlıktır. Balina avcılığına vahşiliktir diyorum; çünkü balina avcılığı vahşiliktir; balina avcılarına psikopat diyorum, çünkü davranışları son derece psikoz barındırıyor. His ve duyguları olan canlıların acı çeke çeke ölmesine göz yuman ya da bunu hayata geçiren hiçbir kültüre saygı duymuyorum, hiçbir zaman saygı duymayacağım.
Etik ilke, "dünya toplumundaki tüm insanların haysiyetine ve değerine saygı duyma ihtiyacıdır."
Cristiano'nun bu kulüp ile neler başardığını unutmayın. O benim Manchester United'da birlikte oynadığım en iyi oyuncuydu.
Ölüm orucunu, yöntem olarak hiç benimsemedim, ölümün kutsanmasını ve teşvikini eleştirdim. Hep, “Yapmayın, ölmeyin çocuklar”, dedim. Ama ölüme yatanları anladım, iradelerine, inançlarına saygı duydum ve yaşamın korunmasının herkesten önce devletin sorumluluğunda olduğunu düşündüm. 12 yıl önceki açlık grevleri karşısında toplumun suskunluğu, hepimizin suskunluğu vicdanımı o kadar yaraladı ki, Erguvan Kapısı romanını bir çığlık gibi yazdım. Yazarken, o ruh hâlini, o süreci çok daha iyi anladım.
Topluma mutlak şekilde teslim olmak, bütünüyle onun esiri olmak gerekir. Toplum ancak o zaman —yalnızca kölelere, ruhsal olarak intihar etmiş kimselere— saygı duyar.
Bir kadın ancak kendine saygı duyduğu sürece başkalarından saygı bekleyebilir, ancak kendine inandığı zaman başkaları da inanabilir ona.
Seslendirme sanatçılığı çok saygı duyduğum bir meslek. Başlı başına farklı bir alan, içerisinde bir sürü parametreler var. Ben reklam seslendiriyorum sadece. İşimi yaparken de eğleniyorum. Stüdyo benim için bir oyun bahçesi.
Türkler sokakta rastladıkları yazılı kağıda ve güle basmazlar; yerden alıp bir duvarın üstüne veya dibine koyarlar.
Hanımınız, sizin anne babanıza saygı göstermeli ama onlara hizmet etmesi gereken o değil, sizsiniz.
Sanatçı halkın gözü, ağzı, kulağı. Halkın yanında olduğunuz, dertlerini söylediğiniz zaman sizi seviyorlar. Ayrıca çok güldükleri zaman da unutmuyorlar. Sevgi ve saygımı seyircimden hiç eksik etmedim. İnsan onuruyla katiyetle hiç oynamadım.
Ben sporu bırakmışım, 42 yaşımdayım. İstediğim kadar içebilirim, kime ne? Dünyanın her yerinde saygı görüyoruz ama Türkiye'de resmen ayaklar altına alınıyoruz. Benim rahatsız olduğum şey bu!
Yerde yürümek zorunda kalmış kanadı kırık kuşların da bir zamanlar çok yükseklerde uçmuş olduklarını unutma! (Büyünün Gözleri; 2000, Perde II, Sahne IV, p. 56)