Bitkin bir halde fabrikadan veya depodan eve dönüşte, yemek, uyumak ve tekrar sefil işe dönmek dışında pek bir işe yaramazdı sanki gece. Fakat o yırtık perdeli aşınmış kilimli, tuvaleti ve küveti koridorun sonunda bulunan, havasında benden önce gelmiş bütün kaybetmişlerin hissedildiği bir eski odada beni bekliyor olurdu daktilo.
- Henüz kategori yok.
-
Mazandaran'da İstikrarlı Hava Koşulları: Bir Hafta Boy…12.11.2025
-
Sürekli Nüfus Sayımı: Belediyeler Katılım İçin Hareket…12.11.2025
-
İBB İddianamesi Gündemde: CHP'ye Yargıtay Bildirimi ve…12.11.2025
-
Kartal Potada Zirvede: Beşiktaş Gain, Efes'i Devirerek…12.11.2025
-
Yoğun Güneş Patlamaları Sonrası Kuzey Işıkları, ABD ve…12.11.2025
-
Instagram'da Kesintiler Yaşanıyor: Kullanıcılar Giriş …12.11.2025
-
Mısır'da İstikrarlı Sonbahar Havası: Sisli Sabahlar ve…12.11.2025
-
Sultanbeyli, CHP'nin 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' …12.11.2025
-
Ünlü Şarkıcı Fatih Ürek'in Sağlık Mücadelesi Devam Edi…12.11.2025
-
Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan Gıda Hilesi İfşası: Sucu…12.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#sanat
Bu korkunç kitaba bütün düşünce ve yüreğimi, bütün dinimi, bütün tiksintimi koydum.
Düşündükçe taşındım bambaşka diyarlara, Bir başkadır bambaşka diyarlardan aldığım ilham.
Küfür hayatın içinde var zaten, biz de hayatı anlatıyoruz, anlattığımız her şey hayat sonuçta yani. Küfür eğer gerekiyorsa edilebilir yani bence.
Yazmak güzel şey; hem kendine, hem bir kalabalığa konuşmak gibi iki zevki birleştiriyor.
Her yazar bir milletin çocuğudur ve o milletin hayatını anlatmak, eserlerini kendi millî gelenek ve törelerini kaynak alarak zenginleştirmek zorundadır. Benim yaptığım önce bu, yani kendi milletimin geleneklerini ve hayatını anlatıyorum. Fakat orada kaldığınız takdirde bir yere varamazsınız. edebiyatın millî hayatı ve gelenekleri anlatmanın ötesinde de hedefleri vardır. Yazar, ufkunu millî olanın ötesine doğru genişletmek ve 'evrensel' olana ulaşmak için gayret göstermek durumundadır. İyi yazar 'tipik insan' ortaya koyma ustalığına erişen yazardır.
Realiteyi görmemek için dini, sanatı, aşkı yaratmışız. Faustun susuzluğu sonsuz bir çölünkinden farksız.
Evliliğin aşkı kesin öldürdüğü kanısındayım... Kendi deneyim için söylüyorum: Aşk meşru bir şey olamaz. O da şiir gibi meşrulaşınca ölür. Aşk da, şiir de uzlaşıcı olunca ölür. Genel olarak sanat böyledir... Masallar da çobanın prensese kavuştuğu an bitmiyor mu.
"Kadınlar çalışmasın." Bana sorarsanız; kadın çalıştığı zaman, onu korumuş oluyoruz. Çalışanlar, neden çalışır? İhtiyaçtan, yoksulluktan. Biliyoruz. Çocuğunun veya annesinin bakıma ihtiyacı vardır, parası yoktur. Hepimiz o hikâyeleri biliyoruz, çalışmak zorunda. Dolayısıyla çalışmasına izin vermek, kadını korumaktır. Ama kadının çalışmasını engellemek, kadının aleyhinedir. Kadını; kadının çalışması ve erkekle omuz omuza vermesiyle özgürleştiriyoruz. [Müslüman Kardeşler'in] Başka talepleri de vardı: "Sinemaları ve tiyatroları kapatın." Tamamen karanlık yapalım yani ...
Dünyada "güzel" hiç birşey, boş insanların keyfine ve zevkine göre yapılmadı, yapılmayacak...Bunu bilelim rahat edelim.
Komedyen dediğin adam bahtsızlıklarını, acılarını biriktirir, biriktirir... Sonra bunları anlatır nakde çevirir, bu!
Eskiden tiyatrolardan dizilere oyuncu bulunurdu. Şimdi dizilerden tiyatroya oyuncu alınıyor. Her şey birbirinin içine geçiyor. Ama tiyatro keyifli bir şeydir. Çünkü tiyatro insanı, insana insanla anlatan yegane sanat dalıdır. Siz insansız film yapabilirsiniz, çizgi filmler vs. İnsansız televizyon programı, konser yapabilirsiniz. İnsan olmadan tiyatro yapamazsınız. İki insan lazım; seyirci ve oyuncu. Dekor, sahne, salon, ışık, kostüm olmasa da olur. Ama seyirci ve oyuncu olmadan tiyatro olmaz. Olmadı. Pandemide denendi. Olur gibi oldu, yapıldı, denendi ama olmadı. O seyirciyi canlı hissetmen gerekir.