En çok korktuğum fakat en çok sevdiğim yer olan sahneye ilerlerken arenada beni bekleyenlerin coşkusu bana da işler. Sahneye çıktığımda artık Yunus, sahneye kadar beni geçiren arkadaşım olarak kalır ve beni Sago’ya teslim eder.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#sahne
Neresi olursa olsun ya da hangi şehrin sahnesi… İçeride ister 100 kişi olsun ister 3 bin kişi, psikolojim hep aynıdır.
İzmir'de konser veriyordum. Sahnedeyken yüzüme gelen bir bez parçasını elime alıp tam bir saat boyunca mendil gibi sallayarak halay çektim. Kulise gittiğimde bir de baktım ki salladığım dantelli külotmuş!
Bütün dünya bir sahnedir. Ve bütün erkekler ve kadınlar sadece birer oyuncu... Girerler ve çıkarlar. Bir kişi birçok rolü birden oynar.
Tüm dünya bir sahnedir ve tüm erkekler ve kadınlar oyuncuları: Hepsinin de girişleri ve çıkışları olur; ve bir adam kendi zamanında birçok bölümü oynar.
Sahnede ya ağlar gibi yaparsın ya da gerçekten ağlarsın. Ben ağlamayı seçiyorum. Gibi yaparsanız, seyirci de sizi seviyormuş gibi yapar.
Bütün dünya bir sahnedir. Ve bütün erkekler ve kadınlar sadece birer oyuncu... Girerler ve çıkarlar. Bir kişi birçok rolü birden oynar.
En çok korktuğum fakat en çok sevdiğim yer olan sahneye ilerlerken arenada beni bekleyenlerin coşkusu bana da işler. Sahneye çıktığımda artık Yunus, sahneye kadar beni geçiren arkadaşım olarak kalır ve beni Sago’ya teslim eder.
Neresi olursa olsun ya da hangi şehrin sahnesi… İçeride ister 100 kişi olsun ister 3 bin kişi, psikolojim hep aynıdır.
Ben şov yaparım. Ben şov yapmakta iyiyim. Bu benim yaptığım şey. Bu benim iyi olduğum bir şey.
Herkese iyi geceler. Benim ismim Robbie Williams. Bu benim grubum. Ve önümüzdeki iki saat boyunca popolarınız bana ait.
Her bir oyunda gözeneklerinizden adrenalin fışkırıyor. Başka ne yapar ki böyle bir şeyi insana? Bungy jumping mi ya da paraglading mi? Tiyatronun kendine böyle bir bağlayıcılığı var. Canlı olması nefis bir şey, her akşam bir sınav. Hadi bakalım, birisi bana bunun yerine bir şey önersin!
Benim cephem sahne. Ben tiyatronun bir neferiyim. Asker hastalıktan ölmez; kurşunla ölür. Ben de cephede yani sahnede alkışlarla ve alkışların arasında ölmek istiyorum.
Sahne üzerinde sade dans koreografilerinden yanayım her zaman. Baş döndürücü bir etki bırakmak için mutlaka baş döndürücü bir şekilde tepinmeniz gerekmiyor. Bazen bir bakışınız bile önünüzdekini büyülemeye yeter.
Nasıl oldu bilmem, ben kendimi sahici bir sahnede seyircilerin arasında buldum. Ses Tiyatrosu’ndaki ilk rolüm çok kısaydı. Üç dakika sahnede ya kalıyor ya kalmıyordum. Öyle pek bir şey söylediğimi de hatırlamıyorum. Sahnenin bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı da pek hatırlamıyorum, ama seyirci kahkahadan kırılıyor. Bu da benim hoşuma gitmişti. Bildiğiniz gibi o gün bugündür insanları güldürmeyi seviyorum.