Son pişmanlık sabaha varmaz bir karanlık. Nefsinin dişleri kalmamış seni dişlemekten yazık. Belki sana göre ben delirmiş ve sorunluyum; ben senin varmak istediğim o yolun sonuyum.
- Henüz kategori yok.
-
MasterChef Türkiye'de Şaşırtan Elenme: Çağlar Veda Etti09.11.2025
-
TCMB'den Altın Ekonomisi Analizi: Yastık Altı Miktarı,…09.11.2025
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
-
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi Başvuruları Başladı: E-Dev…09.11.2025
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
-
Aynadaki Yabancı 6. Bölüm: Gerçekler Açığa Çıkıyor, Te…09.11.2025
-
Portekiz Ligi: Santa Clara, Sporting Karşısında Erken …09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Haftanın Eleme Heyecanı: 7 Kasım…09.11.2025
-
8 Kasım 2025 Çılgın Sayısal Loto Sonuçları Belli Oldu:…09.11.2025
-
Ben Leman'da Gerilim Dorukta: Kaybolan Çocuklar İçin U…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#pişmanlık
Belki de günahlarını yıkayacak akıttığın damla yaşlar; ya da yağmur olup üzerine yağacak haramlar.
Sahte tüfeği kafama dayamış, korkmamı bekliyorsun... Düşüncemin geldiği yere git; kendine yer kap!... Burası benim ilim yerim, kendimle ilgili sorunum varsa, bırak doktorum olan ben uğraşayım. Şeytan yoluna girişleri annem keserdi, giremezdim. Babam için cennet gerekli, ben hep bunu bildim. İçimdeki ateşle oynamaktan yanıyor içim ve bir gün memleketten 750 km ileri gittim. Yarın için bir defans taktiği bulmalıyım. Çok kişiyi öldürdüm, cesetlerinde parmak izim yoktu. Soğukluk içimi ürpertti, damar kanım dondu. Bu yeniden başlamasından korktuğum kaçıncı sondu? Canım yandığında birkaç hafta bağırdım... Fırçayı elime aldığımda, ilkin anılarımı boyarım. Gelecek adına hiçbir hayâli resme dökemez parmaklarım. İçimde iyiliklerimin dedikodusunu yapan şeytanlarım... Zaman akıp gittikçe, gözlerim daha çok doluyor. Vakit gider, gelmez; işte bu canımı çok sıkıyor. Hata ve yanlışlarım çırılçıplak, o kadar utanç verici ki!.. Benim böyle olmamam gerekirdi.
Bir okumuşum tam 15 sene sürece... Ve okulumu kırmışım, kırılmışım dünümde. Şimdilerde ezbere büyüdüğümü anladım, tekdüze. Bilgilerimi çöpe attığım defterlerimde bıraktım ve soru kâğıtları artık yok önümde, tıpkı sorulan sorulara cevap olamadığı gibi. Verilen cevaplara kayıtsız kalanım. Ben talanım, ortadayım, çevremde bu koca şehir; elimde dumandan ibâret bir zehir, kibirle yıkanan insancıklar ortasında binlerce çocukluğum, çantalarına koymak için bekliyor geleceğini. Ben işte oydum, şimdi buyum! Önümüze bakıp da yönümüzü bulamadık, gözümüzü açıp da yolumuza varamadık, sözümüzü tutup da ileriye adım atamadık, adımızı karaladık ama temize çıkaramadık. Atamıza rüsvâyız, şimdi ben soruyorum sayın hocam; pişman mısın? Gelecek sizin eserinizdir, ezbere nesiller yoldalar; kırmızıda geçtiler. Yeşili beklemeden meydanı boş bulan her hergele mengene oldu, ülkemi yedi âfiyetle beni de. Siz diplomasına imzalarınızı attınız. Şimdi yine soruyorum sayın hocam, pişman mısın? İmzâlarınız ateşe verdi kibritin torpilini ve yandı okul önlükleri. Üniformalarda saklanan büyük teröristleri yarattınız, kararttınız; 25 senedir beklediğim aydınlık geleceğimi, biraz abarttınız!...
Aslında ilk çağdan çok, blu çağı beni ilgilendirendi. Lisede rehine dönemi geçirdim. İlk sigarayla merhabalaşmamda kendimi kabile reisi sanmıştım. Arkadaşım bir canavarmış, maalesef çok geç anladım. Çakmak onun ellerindeydi.
Kimsenin hoşuna gitmese bile, sen faydasına inandığın bir sözü söyle. Onu bugün dinlemeyen cahil yarın pişman olacak...
Hayat ancak bir kere oynanan bir kumardır, ben onu kaybettim. İkinci defa oynayamam...
Milletimin binlerce yıllık tarihinde getirmiş olduğu en büyük evladının [Hitler] hizmetinde çalışmaktan büyük ayrıcalık duydum. Eğer hayatımın bu bölümünü silme gücü bende olsaydı, yine de yapmazdım. Mutluyum ki, Führer'in sadık bir takipçisi, bir Alman ve bir nasyonal sosyalist olarak milletime karşı bütün görevlerimi yerine getirdim. Hiçbir şeyden pişman değilim. Eğer her şeye yeniden başlama şansım olsaydı, sonunda korkunç bir ölüm olacağını bilsem de yine yaptıklarımı yapardım. İnsanların ne düşündüğü umurumda değil. Mahşer günü iradesi sonsuz olan Tanrı'ya hesap vereceğim. Yalnızca 'O'na hesap vereceğim ve biliyorum, 'O' beni affedecek.
Onca zamanı boşu boşuna geçireceğime, uçmayı öğrenebilirdim. Öğrenilecek ne çok şey var!
Ben zannediyordum ki ömürlerimizin teknesini istediğimiz sahile götürmek için yalnız onun dümenini ele almak kafidir... Şimdi anlıyorum ki değilmiş... Yollar görünmez kayalarla doluymuş... Onlara çarpmamak lazımmış... Daha fenası gizli cereyanlar varmış ki insan onlara kapıldığı zaman yolun değiştiğini, gittikçe uzaklaştığını farkedemezmiş... Ta kendisini başka sahillere düşmüş görünceye kadar...
İnsan bir kez hata yapmaya görsün, yanlış yaptığını kabul edip baştan başlamak ne kadar da zordur.
Ağızdan çıkan söz, yaydan çıkan ok, geçmiş zaman ve kaybedilen fırsat hiç bir zaman geri gelmez.