- Henüz kategori yok.
-
Balıkesir Sındırgı Depremlerinde Fay Yapısı ve Uzman D…11.11.2025
-
Sakatlıklarla Boğuşan İki Takım Karşı Karşıya: Lakers-…11.11.2025
-
A101 Kasım Fırsatları: Ayçiçek Yağından Beyaz Eşyaya G…11.11.2025
-
Atatürk'ü Anma Etkinlikleri Geniş Katılım Gördü, Mevli…11.11.2025
-
Burgos'ta Kültür ve Yetenek Şöleni: Kapsayıcılık ve Ya…11.11.2025
-
Brad Pitt'in Kariyerindeki Dönüm Noktaları ve Angelina…11.11.2025
-
Başkan Erdoğan'dan 10 Kasım Mesajı: Atatürk Tartışmala…11.11.2025
-
Kasım Ayı Tarot Rehberi: Günlük Açılımlar ve Milli Değ…11.11.2025
-
Milli Takım Kadrosuna Eren Elmalı'nın Yerine Mustafa E…11.11.2025
-
Netflix'in Popüler Dizisi Bir Başkadır, Beş Yıl Sonra …11.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#ölüm
Ölüm, kendi zamanında, kendi tarzında gelir. Ölüm, onu yaşayan birey kadar benzersizdir.
Toprağın altında üzerindeki canlılardan daha fazla ölü var ve biz yaşamdan çok ölüme sahibiz. Sadece bir zamanlar sesleriyle etrafımızı saran şimdiyse yok olmuş insanlar değil kastettiğim, biz de yıldan yıla parça parça ölüyoruz. Henüz var olmayan da ölecek. Neredeyse her şey ölü.
Boşluk daima aramızda, zaman ise bir hastalık gibi bize bağlı. Ancak zaman boşluktan daha acımasız.Boşluğun içinde ölü bir şey var, zamanın içindeyse öldüren bir şey.
Bu sessizlik, bu ortak cehalet, yeryüzündeki en acımasız şeyler. Artık sevmiyor olmak, nefret etmekten daha beter. Ölüm de acı çekmekten daha beter.
Gerçek; ölümü yok etmiyor, mesafeleri azaltmıyor, zamanı geciktirmiyor ama bize aslında ne olduğumuzu anlatıyor.
Dünyanın dört bir tarafındaki askeri mezarlıklar Tanrı'nın yanlarında olduğuna inandırılmış, beyni yıkanmış ölü askerlerle doludur.
Seyyid-il istiğfâr’ı her namazdan sonra bir, üç veya beş kere oku. Ölüm anında, mutlaka tevbe ile gitmeye vesîledir.
Bizim hayallerimiz vardı, içinde tek başına yaşadığımız. Bizim acılarımız vardı, kalbimizde tek başına çektiğimiz. Bizim ölümlerimiz vardı, tek başına ve yakışıklı. Hayallerimiz, acılarımız ve ölümümüz hepsi tek başına, hepsi yalnız.
Her şey geçiyor, her şey bıktırıyor, her şey kırıyor. Yaşayacağım birkaç bin gün ve perde inecek.
Yaşamaya hiç kimse zorlanamazdı, sevdaya da; saçmaydı bu. İnsanlar üzerinde gücü olan tek şey ölümdü.