- Henüz kategori yok.
-
Erbaaspor - İnegölspor Maçı: Tarih, Saat ve Canlı Yayı…08.11.2025
-
Süper Lig: Trabzonspor - Alanyaspor Maçı Öncesi Son Du…08.11.2025
-
Yasemin Ergene'nin Boşanma Sonrası Yeni Yaşamı: Sosyal…08.11.2025
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#nesnellik
Bilim çok az saf olup hemen tamamıyla karmaşıktır, bilim adamıysa çok çok az "saf"tır, ama tutarlı biçimde yanlıştır.
Doğru, gerekliğin bir kopyası değildir ama, bilim ve insanlığın binlerce yıllık deneyimi göstermektedir ki, doğru nesneldir. Doğru, nesnel olarak var olan dünyayı yansıtır ve içeriği, kişinin bilincine bağlı değildir.
Tanrı'nın varlığı öznel bir konu değildir. O vardır ya da yoktur. Bu bir kişisel görüş meselesi değil. Elbette kendi fikriniz olabilir, ama kendi gerçeğiniz olamaz.
Kendi fikirlerime o kadar aşık değilim ki, başkalarının onlar hakkında ne düşünebileceğini önemsemiyorum.
Bilimin işi, görüntülerin yerine gerçekleri, izlenimlerin yerine göstergeleri koymaktır.
Gerçek: karşısında insanların birbirleriyle farklı düşüncelere sahip olamayacağı tek şeydir.
Olası önyargılar ve taraf tutmaları en aza indirmek için nesnel yöntemler kullanılmak zorundadır.
Sevgi, narsisizmin hemen hemen olmadığı alçak gönüllülüğün, nesnelliğin ve düşüncenin gelişmekte olduğu yerde vardır.
Gerçek bilgiye erişmenin tek yolu sevme edimidir. Ancak bir insanı nesnel olarak tanıyarak, onun değişmeyen özüyle, sevgi edimi ile kavrayabiliriz.
Nihayetinde araştıran herkes tarafından kabul edilmek için kararlaştırılan görüş, gerçek ile kastettiğimizdir ve bu görüşte temsil edilen nesne gerçektir. Gerçekliği bu şekilde açıklarım.
Bir insanın bütün geçmişinden ve duygularından soyutlanarak yüzde yüz bir nesnelliğe sahip olması mümkün değildir. Böyle bir nesnellik insan olmaktan çıkmak anlamına gelir. Elbette her birimizin bildiği ve kabulleri var. Ancak insan olarak bunları bir dereceye kadar kritik etme imkânına sahibiz. Yine de her şeye rağmen görüşlerimiz ve bakışımız bizim evrenimize ve nazarımızın, aklımızın ulaşabildiği yere kadardır. Bunda yüzde yüz bir objektiflikten söz edilemez. Diğer taraftan bugün de yargılarımızla yaşamıyor muyuz? Yargılarımız, kanaatlerimiz yüzde yüz bilgiye vukufiyetle mi elde ediliyor, yoksa bildiğimiz kırıntılar üzerinden mi yargıda bulunuyoruz. Tanıştığımız bir kişiyle birkaç dakikalık görüşmeyle onun hakkında yargıda bulunabiliyoruz. Bu da büyük ölçüde öznel bir yargıdır. İnsan zanda bulunan bir varlıktır. Tarihçi, bunu imkânlar ölçüsünde aşmaya çalışan biridir.