Art Pop'u dinlediğinizde Born This Way'deki gibi güçlü mesajlar olmadığını anlayacaksınız.
- Henüz kategori yok.
-
9 Kasım İstanbul Su Kesintisi Gelişmeleri: İSKİ'den Du…09.11.2025
-
İstanbul Havalimanı'nda 'Kim Olduğumu Biliyor musun' S…09.11.2025
-
Inter Miami, Nashville Maçında Yenildi: Messi'nin Golü…09.11.2025
-
Kenan Yıldız'lı Juventus, Sporting CP Karşısında Galib…09.11.2025
-
Gülben Ergen'in ABD Turnesi Sonrası Bornozlu Hamburger…09.11.2025
-
Inter Miami - Nashville SC Playoff Serisinde Final: Kr…09.11.2025
-
Tekirdağ'da Kapsamlı Elektrik Kesintileri Duyuruldu: İ…09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Şaşırtan Elenme: Çağlar Veda Etti09.11.2025
-
TCMB'den Altın Ekonomisi Analizi: Yastık Altı Miktarı,…09.11.2025
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#müzik
Müziğin bana sağladığı hayatı önemsiyorum. Hayranlarımın benden beklentileri benim için her şeyden önemli bu yüzden motivasyonumun hep yüksek olmasını sağlıyorum.
Şarkılarla aranızda özel bir bağ varsa, bu kişiliğinize de yansır. Hayatınız boyunca o birkaç şarkıdaki hissin peşinden gidersiniz.
Fever albümü bana çok şey kattı. Sanki ben albümü değil albüm beni yarattı. Kıyafetler,şarkılar, konserler o kadar güzeldi ki sanki dünya üzerinde değildim. Ben hala en iyi albümümün Fever olduğunu düşünürüm. Ne açıdan bakılırsa bakılsın tamamen tatmin edici bir albüm.
Hem bir sanatçı hem de bir insan olarak değişiyorum. Müziğimi de günün değişen şartlarına adapte ediyorum.
Bu albüm harika anlar içeriyor ancak hepsi buna bağlı değil. İnsanlar artık ayaklarının yerden kesilmesini istiyor, benim gibi. Birçok kişisel şarkılar benim tarafımdan yazıldı. "Ruffle My Feathers" gibi. Bu kanserle ilgili bir şarkıydı. Kanser benim Showgirl turumu sonlandırmıştı. Buna olan isyanımı bu şarkıda bulabilirsiniz. (X albümü hakkında)
Batı sanat dünyası ve düşüncesi, dönem dönem estetik değiştirmiş. Birbirinden farklı felsefi akımlar ve sosyal gelişmeler, Ortaçağdan bu yana; Rönesans, barok, klasik, romantik, modern, çağdaş müzik olarak müziğe de yansımıştır. Bu değişiklikleri bir zenginlik olarak addedenler olduğu gibi sonu olmayan bir arayış olarak kabul edenler de var. Söz konusu olan klasik Batı müziği için bir tıkanma değil, bugünün aynası olması gereken çağdaş müziğin bir türlü çağı yansıtamamasıdır.
Çok gitarım var. Oturup saymadım. Araştırmacı bir kişi olduğum için, her birini, değişik bulduğum özellikleri yüzünden aldım. Yalnız, hepsinin ortak özelliği "çok güzel" olmaları.
Yıllarca sevgi üzerine şarkılar yazdık. Savaşlara karşı şarkılar söyledim. Ama bugün şarkı ile savaşın, tankın ve tüfeğin önüne geçilemeyeceğine inanıyorum.
Ben kendime tarz oluşturmak için özel bir şey yapmadım, bir mücadele vermedim. Ben cazı keşfetmeye çalışmıyorum. Bu Amerika'yı yeniden keşfetmek gibi bir şey olur. Benim çocukluğumdan bugüne kadar dinlediğim müzik tarzı zaten çaldığım müzik tarzıydı ve bu müzikler insanın beynine, hücrelerine gire gire başka bir şey düşünemez oluyor müzikte de. Yani hissettiklerin formunda bir şeyler çalmak istiyorsun.
Müzik bize hiçbir şey vermedi, bir milyon borçtan gayrı. Ama vereceğine de söz vermemişti ki...
Bir kadın, müziğin temelini oluşturan, onca emekle gizlenmiş şeyleri kendi deneyimiyle doğrudan yaşamadıkça, gerçek anlamda müziği anlayamaz.
Al Green, sesini duyduğum anda ruhumun hassas bölgelerini teslim ettiğim az sayıda sesten biridir. Al Green şarkı söylemeye başladığında hayatın akışı değişir. İsterseniz o esnada psikopat kedinizi taramak gibi Ninja arbedesini andıran bir işe soyunmuş olun... Önemi kalmaz yaptığınız saçmalığın.
Siyasi duruşu olan parçalarımız var. Çok protest bir grup değiliz ama müzik yoluyla fikirlerimizi anlatmaktan yanayız.