Türk milliyetçilerinin çile ve ızdıraba düçar olduğu dönemler Türk Milli şuurunun yeni bir zaferini müjdelemektedir. Mustaripler, mağdurlar ve mazlumlar çoğalıp Türk milliyetçilerinin saflarını takviye ettikçe hareketin aşk ve hararet potansiyeli de artmaktadır.
- Henüz kategori yok.
-
Dexter'da İmar Gündemi ve Dexter Bulvarı'nda Gazi Günü…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem Meydana …10.11.2025
-
Guillermo del Toro'nun 'Frankenstein' Filmi: Romanın K…10.11.2025
-
Jennifer Lawrence'tan Şoke Eden TikTok İtirafları: San…10.11.2025
-
Alperen Şengün'den NBA'de Büyüleyici Performans: Rocke…10.11.2025
-
Bursa'da Peş Peşe Depremler: Balıkesir ve Gürsu Merkez…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İ…10.11.2025
-
Anadolu Otoyolu Bolu Dağı Tüneli Çıkışında Zincirleme …10.11.2025
-
Bursa ve Kocaeli için Japon Uzmandan Hayati Deprem Uya…10.11.2025
-
Benfica'da Tarihi Başkanlık Seçimlerinde Rui Costa Yen…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#mücadele
Ve tarih bir gün, acz içinde kıvrana kıvrana şehadete susamış bir ülkücüden daha müthiş bir silahın keşfedilemediğini yazmak zorunda kalacaktır.
Bir Doğu Anadolu çocuğu olarak, doğduğum ve büyüdüğüm bölge etrafında döndürülmek istenen hain niyetlere, kahpe tertiplere karşı elbette kayıtsız kalamazdım. Beni yakından tanıyanlar, bütün hayatımı ve çalışmalarımı Türk-İslam Ülküsü'ne vakfettiğimi elbette bilirler.
Korkutup boyun eğdirebileceklerini zannettiler. Yapamadılar. Cumhuriyet dönemi boyunca kusursuzlaştırdıkları yöntemleri kullanarak, daha önce yüz binlercemizi kaçırdıkları gibi, yurtdışına kaçırabileceklerini zannettiler. Yapamadılar. Hapsedip boyun eğdirebileceklerini zannediyorlar. Yapamayacaklar…
Eğer tanrınızın kendinden başka tanrılara tahammülü yoksa, kusura bakmayın, tanrınızı devirmek zorundayız. Mecburuz buna, hayatta kalmak için.
Çağdaşlık, uğruna verilen kavgaya katılmayı da içine alır. Sömürülen, ezilen ve horlanan kişiler için daha güzel bir dünya, daha yaşanır bir düzen yaratmanın yolu buradan geçiyor çünkü.
bu gözler, bu kitaplar, bu eller kalana kadar, bir de bu soluk, bendeki bu soluk... haykıracağım dünyanın suratına özgür insanlar adına savaşı
Ben sanatla, insanla, toplumla mücadele veriyorum. Benim malzemem insan. Ama muhalefeti kendi içerisinde politik bir tavra sokan insana da saygı duyuyorum. Herkesin bir yoğurt yiyişi vardır. Benim kişiliğim işimi iyi yapmak ve o işi topluma sunmakla paraleldir.
Ligin ikinci yarısı her zaman ilk yarıdan daha zor oluyor. Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde son 16’da oynadığımız için her hafta maçlarımız oluyor. Zorlu bir fikstürümüz var. 18 günde 6 maça çıkacağız. Sağlıklı kalabilirsek biraz daha elimiz rahatlayacak. Bizim için her zaman amaç ilk 6’nın içinde olmak. Türkiye Kupası için ilk 8’in içinde olmak yeterli ama ligi ilk 6’da bitirmek bizim için çok önemli. İkinci yarıda bunu başarmaya çalışacağız.
Toplumlar hakkını, hukukunu, özgürlüğünü kaybettiğinde bunun kıymetini daha iyi anlayıp, yeri geldiğinde bunun için savaş vermeye başlıyor.
Bir kadın, bir erkekle eşit konuma gelebilmek için erkeklerden daha çok çalışmak, daha büyük bedeller ödemek zorunda kalmıştır.
Korkmuyorum, korkmuyoruz; hırsızlar, yolsuzluk yapanlar, rüşvet alıp verenler, yalancılar, riyakarlar, hukuku çiğneyenler korksun!
Yaşadığım sürece; işkence, cezaevi yada ölüm korkusunu fikirleştiren insanlardan olmadım. Ve asla da olmayacağım. Onlara ise, sadece acırım.
Çocukken meltem rüzgârı ve Latin müziği eşliğinde bir hamağın üzerinde ağızlıkla soğuk bir içecek içmeyi hayal ederdim fakat meltem rüzgârlarını hayal ederken hayat bize devamlı fırtına gibi esti. Ben de bütün hayallerimi kasırgaya, fırtınaya göre ayarladım.
Hayat sana nereden kaybettiriyorsa, orada bir şeyleri arıyorsun. Bu defa kişilik çözülmesi başlıyor. Kendi kişiliğini deşiyorsun. Nerelere kadar sirayet etmiş bu sistem diye arıyorsun. Bir bakıyorsun, iliklerine kadar bu sistem seni esir almış. Her kadın için böyle mi gelişiyor bilmiyorum ama sonrası sürekli mücadele. Size öğretilen kadınlık rollerini, ilişki tarzını reddetmeye başlıyorsunuz. Bu başka çatışmalara neden oluyor. Toplumda aykırı duruma geliyorsunuz. Çünkü toplum normallerine itiraz ediyorsunuz. Toplumun normal gördüğü şeyler size anormal geliyor, sizin normalleriniz toplumun anormali oluyor. Bu defa toplumsal çatışma zeminleri oluyor. Erkeklerle ya da yanınızdaki hemcinsinizle bile bir irade savaşına giriyorsunuz. “Ben de varım” mücadelesi aslında.
Mutlu bir hayat olanaksızdır; insanın başarabileceği en iyi şey kahramanca bir hayattır.
İnsanın hayatı, yenileceğinden hiç şüphe etmeksizin, var olmaya çalışmak için harcanmış bir çabadır.
Bütün sosyal mücadelelerin en yüksek hedefi daha yüksek seviyeli insanlar oluşturmaktır.