#mekan

Adımın ne olduğu önemli de ğil. Nereli olduğum da. Gerçekte ne adım var, ne cinsiyetim; ne yaşım, ne de doğum yerim. Erkek ya da kadın, çocuk ya da yaşlı, dün ya da yarın, Kuzey ya da Güney... İki cins, üç zaman, dört mevsim, dört yön... İçimde birleşir kaynaşırlar.

Eskiden bildiğimiz yerler, kendilerini kolaylık olsun diye yerleştirdiğimiz mekanlar alemine ait değillerdir sadece. O zamanlarki hayatımızı oluşturan, birbirine bitişik izlenimlerin ince bir dilimidirler; belirli bir görütünün hatırası, belirli bir anın özleminden ibarettir; ve evler, yollar, caddeler de, heyhat, seneler gibi ucup giderler.

Bir muhasebe defterinin sayfaları gibi düzgün çizilmiş büyük gri pencerelerden içeri günışığı girmezdi, ama dükkân yine de gölge düşürmeyen, hiçbir şeyi belirginleştirmeyen, tatsız, ne olduğu belirsiz gri bir ışıkla dolu olurdu.

Liste
Yükleniyor…