- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#iş hayatı
Bir gün bana iş hayatımda karşılaştığım en büyük güçlüğün ne olduğu sorulursa vereceğim cevap şu olacaktır: Çalışma hayatımda iş yapmaktan, iş bulmaktan, para kazanmaktan hiç sıkıntı çekmedim. En çok adam idare etmekten sıkıntı çekmişimdir.
Hiçbir şey ailemin önüne geçemez, dolayısıyla illa tiyatroculuk yapmak zorunda değilim. Çok sıkışırsam başka bir iş de yaparım. “Tiyatrodan asla vazgeçmem” değil, “Ailemden asla vazgeçmem” derim hep. Evinde huzurunuz yerindeyse zaten işinizi yapabiliyorsunuz.
Çirkin bir çocuktum. Evcil hayvan mağazasında çalışıyordum. İnsanlar daha ne kadar büyüyeceğimi sorup duruyordu.
Her gün çalışmaya gelmek heyecan verici bir şey ve bu işin kendi doğası bana güç veriyor. İnsanlara hizmet etmek ve yardım etmek istiyorum.
Çok mutlu bir insanım. Bana en çok gelen soru, ‘Kamera arkasında da önündeki kadar pozitif ve mutlu musunuz?’ oluyor. Evet, gerçekten mutluyum. Çünkü pozitif bir insanım. Ne kadar şanslıyım ki çok mutlu bir hayat sürüyorum. Aile ve iş açısından çok şanslıyım. Onun için gülümsüyorum ve hayata da pozitif bakıyorum.
Her sabah nereye gittiğini bilmeden bir işe giden, her akşam nereden çıktığını bilmeden bir işten çıkan, sevmediği hayatı yaşayan, sevmediği işi yapan, sevmediği kişilerle yaşayan, kalabalıklar yüzünden yaşamaya karşı ne bir sevgi, ne de bir sevgisizlik işareti olmadan gelip geçen, her akşam evinin dört duvarı arasına sanki bir mezara girermiş gibi giren, gecelerini bir sıkıntı yorganının altında yalnız ya da yanındaki yabancı gövdeyle geçiren bütün ölü kentlerin, ölü doğmuş çocukları... Size bu ölü yaşamı hazırlayan "sermaye sahibi egemen sınıftır" bu acımasız oyunun varlığı siz izin verdiğiniz sürece sürecektir...
Yaratıcı fikirler en iyi eğlenceli bir ruha sahip dükkanlarda gelişir. Kimse eğlenmek için işte değildir ancak bu işte eğlence olmayacağı anlamına gelmez.
Bir çok insan görüyorum; işini sevmiyor, öylesine akıntıya kapılmış gibi yaşıyor ve haftasonunun gelmesini bekliyor.
Başarı, daha çok çalışmayı gerektirir ama günün sonunda kendinize ait hayatınızın olması gerekir.
Genç kalmanın en iyi yolu, sizi devam ettiren her neyse içeri girmeye devam etmektir. Benimle bu iş ve birçoğu. Ve bir iş bittiğinde, rahatlayın ve eğlenin.
Ne de olsa burası resmî daire. Herkes işleri gereğinden fazla karmaşık hale getirdiği için alıyor maaşını.
Yaptığım işi yapanların hiçbiri eğer mizah duyguları gelişkin olmasaydı bu işi yapamazdı.
O kadar zordur ki, yapılan işi hayattan ayırmak. Kişinin karakterinden söküp atabilmesi. Hele çalışma saatleri sonunda gündelik hayata maruz kalmaları, otoritesiz ve üniformasız. Delirmelerine nedendir bütün bunlar.
Çalışan kadınlar evde çocuk ve aile bakımı işini de yapmak zorunda kaldıkça, bir yerine iki işi olacak.