İnsanlar arasında nehri geçip karşı kıyıya ulaşan azdır. Büyük bir çoğunluk nehrin kıyısında bir aşağı bir yukarı doğru koşup durur.
- Henüz kategori yok.
-
The Economist'ten 2026 Yılı İçin Küresel Beklentiler v…13.11.2025
-
13 Kasım Tarot Falı: Aşk, Kader ve Yeni Başlangıçlar S…13.11.2025
-
Fenerbahçe Efsanesi Tuncay Şanlı'ya Futbol Akademisi'n…13.11.2025
-
Epstein Dosyalarının Açıklanması İçin ABD Temsilciler …13.11.2025
-
Kuruluş Orhan'ın Üçüncü Bölümünde Toyda Tansiyon Yükse…13.11.2025
-
Çorum Gündemindeki Son Dakika Gelişmeleri13.11.2025
-
Clippers-Nuggets Maçında Cameron Johnson Sakatlık Yaşa…13.11.2025
-
Çorum'da Haftalık Hava Durumu Tahminleri Açıklandı13.11.2025
-
Afyon Hava Durumu: Önümüzdeki Günler İçin Detaylı Tahm…13.11.2025
-
John Travolta, Oğlu Ben'in Norveç'teki Etkileyici Dağ …13.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#insanlık
Eğer insanoğlu, dünyanın içinde bulunduğu mevcut krizi sağ salim atlatırsa, bu ancak bireylerin büyük bir bölümünün özgür düşünebilmesi sayesinde olacaktır.
Karanlık çağlar hala tüm insanlık üzerinde hüküm sürüyor ve bu egemenliğin derinliği ve kalıcılığı ancak şimdi netleşiyor.
İnsanlık bütünlüğü tercih etmezse, tamamen sona ereriz. Kesinlikle dokun ve git. Her birimiz fark yaratabilirdik.
Ütopya ile tarihe karışmak arasında son ana dek kıl payı farkla ilerleyen bir bayrak yarışı olacak.
Tüm insanlık için çalışabilmenin ve yaptığın şeyi iyi yapmanın keyfine eşit bir sevinç yoktur.
Eğer biz insanları farelere, kedilere, köpeklere, domuzlara, tavuklara ve hindilere zarar vermemeleri konusunda ikna edebilirsek, onlar elbette ki dönüp de insanlara zarar vermeyeceklerdir. Kendini insanlığa adamış birçok kişi, Albert Schweitzer’den Ellen White’a kadar, Louisa May Alcott’tan Albert Einstein’a kadar, hayvanları yediğimiz ve diğer şekillerde işkence ettiğimiz sürece barışın mümkün olmayacağını hissetmiştir.
İçine gömüldüğümüz simsiyah,soğuk ve bilinmeyen evrendeki ıssız noktamızdan bakarak edindiğimiz anlayışın derinliğidir gerçekliğin enginliğinde yankılanıp bizi önemli kılan.
Kozmoloji insan türünü cezbeden en eski konular arasındadır. Bunda şaşacak bir şey yok. Bizler öykü anlatıcılarıyız; hangi öykü yaratılış öyküsünden daha görkemli olabilir? Geçtiğimiz birkaç bin yıl boyunca dinsel ve felsefi gelenekler, her şeyin - evrenin - nasıl başladığına ilişkin çok sayıda açıklamayla varlıklarını hissettirdiler. Bilim de uzun süren tarihi boyunca kozmolojiyle ilgilendi. Ama modern bilimsel kozmolojinin doğuşunu başlatan olay Einstein'ın genel göreliliği keşfetmesidir.
Benim için siyah ve beyaz, sol ve sağ artık yoktur. Sadece yukarı ve yere çok yakın olan aşağı vardır. Ve ben politika gibi saçma herhangi bir şey hakkında düşünmeksizin yukarı çıkmaya çalışıyorum. Genel olarak insanları ve acıları hakkında düşünüyorum.
İnsanlar dinsel inançla yaptıkları kötülükleri başka bir yolla asla bu kadar eksiksiz ve neşeli yapamazlar.
Bir daha asla düşmanımızın olmamasını sağlayacak bir fikrim var, tabii bununla ilgileniyorsanız. Kimse bununla ilgilenmiyor mu? Bu bir tür ilginç teori ve tek yapmamız gereken bunun için kararlı ve azimli bir hareket. Dünyadaki tüm düşmanlarımızdan bir seferde kurtulabiliriz. İşte yapacağımız şey: Nükleer silahlara ve savunmaya her yıl harcadığımız parayı biliyorsunuz, trilyon dolarlar. Bunun yerine, bu parayı dünyadaki fakirlerin beslenmesi ve giydirilmesi için harcarsak - ki aslında silahlanmaya harcadığımız para insanların ihtiyaç duyduklarından kat kat fazladır - tek bir insan bile bu hareketin dışında kalmaz... bir kişi bile... ve dış uzayı keşfetmek için yarışırdık, birlikte, barış içinde, sonsuza kadar.