- Henüz kategori yok.
-
Kamu Borçlarında Faiz Oranları Düşürüldü: Resmi Gazete…13.11.2025
-
Livakovic'in Girona Macerası Çıkmaza Girdi: Ocak Ayınd…13.11.2025
-
Tayfun Kahraman Davasında Anayasal Çıkmaz: AYM Kararı …13.11.2025
-
Galatasaray, CW Enerji ile Stratejik Forma Sponsorluğu…13.11.2025
-
Şenay Gürler ve Semih Saygıner'in On Yıllık Aşkı: Roma…13.11.2025
-
Fenerbahçe'nin Orta Saha Güçlendirme Planı: Almanya ve…13.11.2025
-
Miss Universe 2025 Türkiye Temsilcisi Ceren Arslan'a Y…13.11.2025
-
Jeffrey Epstein Skandalında Prens Andrew'dan Yeni E-po…13.11.2025
-
The Economist'ten 2026 Yılı İçin Küresel Beklentiler v…13.11.2025
-
13 Kasım Tarot Falı: Aşk, Kader ve Yeni Başlangıçlar S…13.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#insanlık
Bana kalırsa insanlar sadece öğlene kadar çalışmalı. Öğleden sonra da dere kenarına gidip, resim yapmalı, felsefe yapmalı, tartışmalı. İnsanlık ancak böyle gelişir zaten insan 70 sene bir ev almak için çalışır mı?
Üç tutku, basit fakat ezici derecede kuvvetle hayatımı ellerinde tutmuştur; sevgiye olan özlemim, bilgiyi araştırma merakım ve insanlığın çektiği acı için duyduğum tanımlanmayacak kadar büyük bir merhamet.
İnsanlığın iki tür ahlak anlayışı vardır; Biri sözünü edip uygulamadığımız; diğeri, uygulayıp sözünü etmediğimiz.
Ben dine hastalık olarak bakıyorum. İnsan ırkı için adı konmamış bir sefaletin kaynağı.
Barış, insandan yana oIan tüm çabaIarın, tüm üretimin, yasama sanatını da içermek üzere tüm sanatIarın temeIidir.
Tarihten öğrenebileceğimiz tek şey, insanların asla tarihten hiçbir şey öğrenemeyeceğidir.
Başka yıldızlarda insan var mı bilmiyorum ama eğer varsa, dünyayı akıl hastanesi olarak kullandıklarından eminim.
İşleyebileceginiz en büyük günah, başkasından nefret etmek değil, ona kayıtsız kalmaktır. İnsanlık dışı olmanın özü nefret değil, kayıtsızlıktır.
Greenpeace ve Uluslararası Af Örgütü insanlığın endişelerini yatıştırmayı iş edinmiştir... Bu endişeler daha önceden Rafael, Mikelanj ya da Bach’ın yaydığı enerjiyle insanoğlunun aklına düşmüştü.
Liderlik, seçmeni insanlığın ruh hallerini, ihtiyaçlarını, isteklerini ve özlemlerini vurgulayarak bilinçlendirmek ve ondan esinlenerek doğru olanı yapmaktır.
Sonunda annelerimizin sütünden kesilsek, bireysel sorumluluklarımızla yüzleşip büyüsek de toplamda insanlık olarak hiçbir zaman büyümüyor ve “tabiat ana”nın sütünden kesilmiyoruz. Onun sütünden kesilmemiz demek bu gezegendeki varlığımızın sona ermesi demek. Etinden, sütünden, derisinden sonuna kadar arsızca yararlandığımız ve kendimizden aşağı gördüğümüz ineklerle ilişkimiz bunun en somut örneği gibi geliyor bana.
Her ne kadar şehirlerde yaşıyor olsak da, her şeyimizle doğanın kaynaklarına bağımlıyız. İnsanın sanayi devriminin ardından evrimini kendi ellerine almasıyla birlikte bu gezegende bir kansere dönüştüğü düşüncesine büyük ölçüde katılıyorum. Göründüğü kadarıyla insanlık, gezegendeki bu kolonileşmiş varlığıyla, yerleştiği bünyeyi çökerttikten sonra kolonileşeceği başka bünyelere (yeni dünyalara) sıçramaya güdümlü bir virüsten pek farklı değil.
kendi toplumundan yola çıkarak evrensel ölçekte aynı sorunları olan insanlığın nabzını çoğul değerler içinde elinde tutar. Kitlesel bilinçaltını sarsar.
Anında küresel bir bilinç, insani bir yönelim, dünyanın durumundan yoğun bir memnuniyetsizlik ve bu konuda bir şeyler yapma dürtüsü geliştiriyorsunuz. Ay'dan bakıldığında uluslararası politika çok önemsiz görünüyor. Bir politikacıyı ensesinden tutup çeyrek milyon mil uzağa sürüklemek ve "Şuna bak, seni orospu çocuğu" demek istiyorsunuz.
Şiddetin her türlüsü aynıdır. Acımasız bir askeri güç sivillere saldırdığında her zaman aynısı olur. Bu Bosna Hersek'te de oldu, Suriye'de de şimdi Filistin'de. Maalesef bunlar gerçek adalet savunucuları bir dur demeden bitmeyecek.