Evrende kör gibi ilerlemek istemiyoruz. Sadece var olmaktan daha fazlasını istiyoruz.
- Henüz kategori yok.
-
Balıkesir'de Kuvvetli Yağış ve Sel Riski Uyarısı: Şehi…12.11.2025
-
NBA Arenası: Thunder-Warriors Karşılaşmasının Derinlem…12.11.2025
-
76ers, Heyecan Dolu Derbide Celtics'i Son Nefeste Yendi12.11.2025
-
John Torode, MasterChef Ayrılığı Sonrası Sessizliğini …12.11.2025
-
Kral Kaybederse 25. Bölüm: Kenan ve Fadi Arasındaki Ge…12.11.2025
-
Irak'ta Seçimler: Liderlerden Katılım, İstikrar ve Şef…12.11.2025
-
2026 Ocak Ayı Emekli ve Memur Zammında Son Gelişmeler:…12.11.2025
-
Oscar Adayı ve Golden Globe Sahibi Aktris Sally Kirkla…12.11.2025
-
Cüneyt Özdemir'den Muhalif Akademisyenlere ve CHP'ye Y…12.11.2025
-
Eşref Rüya'da Heyecan Yükseliyor: 22. Bölüm Fragmanı v…12.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#insanlık
İnsanlık ararken, gerçek uykudadır; onu uykudan ancak yolunun çelişki dikenleriyle kaplı olmasına karşın, arayışını sürdürmekten geri kalmayanlar uyandırır.
Yakında sessizlik bir efsane olacak. İnsanlık sırtını döndü artık sessizliğe. İnsan egosunu şişirmek için günbegün vınlayarak, uluyarak, cırlayarak, gürleyerek, çatırdayarak, öterek, gıcırdayarak ve titreşerek... Gürültüye gürültü katan; insanlığı, yaşamın, düşünmenin, meditasyon özünden uzaklaştıran malineler, aletler icat ediyor. Böylece kaygılarını dindiriyor. Yarattığı insanlık dışı boşluk, gri bir bitki örtüsü misali, canavarca dört bir yana yayılıyor.
Peki, vicdanlar yaralandığında, dökülen de bir tür kan değil midir? Hem de bu yaradan insanın gerçek insanlığı ve ölümsüzlüğü akıyor ve insan sürekli yinelenen bir ölüme gidiyor. Bugün ben bu kanın akışını görebiliyorum.
Bay Markos ve öğrendiğim bir şey varsa, o da şu: Bir başkasının yüreğini, yüreğinden geçenleri yargılarken kişi bir miktar da olsa alçak gönüllülükten ve yardımseverlikten nasibini almış olmalı.
Ağaç hayat hikâyesini yazabilseydi, onun öyküsü, herhangi bir kavmin tarihinden farklı olmazdı.
Esasen bütün milletlerin kudurmuş gibi, boğaz boğaza, milyonlarca insanı parçalamalarını manasız buluyordum.
Tiyatro elbet insanlığın ortak malı. Tiyatro tarihi her ulusa ortak ve zengin bir birikim sağlıyor. Ama her ulus da ona yüzyıllar boyu kendi özelliğinden katkılarda bulunmuş, bulunuyor. Tiyatro alanındaki yeni görünen yolların çoğu işte hep bu eski ve yeni yöresel katkılardan doğuyor.
İnsanlığın sonu, diye düşündü Asil. Nerede durması gerektiğini bilememekten gelecek. Sınırın hangi yakasında doğduğunu ve öleceğini bilememekten gelecek, insanlığın sonu.
İnsanın gerçek özgürlüğü buydu: İstediği kadar ağlayabilmek. Belki bir de, istediği şeye ağlayabilmek...
İnsanlık, kendini öldüren ilk insan tarafından ihanete uğramıştır. Ancak sadece zamanın lehine işleyen zamanla zekâsının katili ve kurbanı olan insan, intihar etmeyi utanç verici bulmuştur. Ölümsüzlüğün, hayatta kalmaktan geçtiğini öğrendiği için varlığında yamanamaz delikler açarak kendine tecavüz etmeyi öğrenmiştir. Böylece insanlığın unutamayacağı ve tanık olabileceği en korkunç gösteri başlamıştır. Kendisini hamile bırakan insan kendisini doğurmuş ve bir tecavüz bebeği olarak atasının bıraktığı yerden ihaneti devralmıştır.
Apaçık yanlış şeylere tartışmasız inanmak, insanlığın en ağır maliyet getiren budalalığıdır.