O'nu [Süpermen'i] tanımlayacak anahtar sözcük bence "esin" olur. O bir esinlenme modeli. O bir örnek ortaya koyuyor.
- Henüz kategori yok.
-
Kim Milyoner Olmak İster'deki Kocamustafapaşa Caddesi …09.11.2025
-
Lider Porto, Famalicão Deplasmanında Kadroda Sekiz Değ…09.11.2025
-
Jake Paul-Gervonta Davis Maçı İptal Edildi: Hukuki Sor…09.11.2025
-
Edson Álvarez ve Futbolun Devleri, Adidas'ın 2026 Düny…09.11.2025
-
Rhein-Main Derbisinde Duygusal Anlar: Genç Eintracht E…09.11.2025
-
Valencia ile Real Betis Karşı Karşıya: La Liga'da Krit…09.11.2025
-
Verstappen'ın Sao Paulo Kabusu: Pit Yolu Startı ve Şam…09.11.2025
-
Viktoria Plzeň - Slavia Prag Derbisi Öncesi Eski Yıldı…09.11.2025
-
Demet Evgar'dan Tamer Karadağlı İsmi Anılınca Ortaya Ç…09.11.2025
-
Arkeolojinin Büyüsü ve Indiana Jones Koleksiyonlarının…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#ilham
Düşündükçe taşındım bambaşka diyarlara, Bir başkadır bambaşka diyarlardan aldığım ilham.
Yaşadığım ve gördüğüm her şeyden ilham alabiliyorum. Konusunun hep aşk olması da gerekmiyor.
Kelimenin tam anlamıyla, annemin ben dokuz yaşındayken pişirdiği bir yemek -az etli domuz pirzolası- oldu. Pirzolalar, et ve etin direkt olarak geldiği hayvan arasındaki bağlantıydı. Dehşet içindeydim ve bir daha asla et yemeyeceğimi ilan ettim. Ve asla yemedim. Ardından vegan oldum. New York'un kuzeyindeki bir hayvan sığınağını ziyaret ettim ve süt endüstrisiyle ilgili destek vermeye devam edemeyeceğim ölçüde rahatsız edici olan çok fazla gerçek öğrendim. O günler zarfında tüm süt ürünlerini bıraktım.
Dickens ve Dostoevsky ve Woody Guthrie ‘nin anlattığı öyküler benim söyleyebileceğimden çok daha iyi oldukları için aklıma yerleştirmeye karar verdim.
Sonra belki yazarım. Ama canım isterse, havamı bulursam. Bugün böyle, keyfimin kahyası izin yapıyor.
Gitarı elime aldığımda çok büyük olasılıkla bu konu beliriyor beynimde. Sanki aşkla bir derdim var gibi. Ya da acaba aşk beni kullanarak kendi derdini mi anlatmaya çalışıyor, anlamıyorum.
Müzik şablon olarak ortaya çıkmaya başladığında zaten bir kelime ya da bir hisle beraber geliyor. Ben de o hissi pek değiştirmeden işlemeye başlıyorum. Bazen aylar sürüyor bazen günler... Yavaş yavaş tamamlanıyor şarkı.
Bir işle ilgili sıkıntın varsa sabahtan akşam uyuyuncaya kadar düşüneceksin. Uyumadan önce de yatağının kenarına bir kâğıt kalem koyacaksın. Sabaha karşı her şey ortaya dökülür. Mesele o an uyanıp, onu yazabilmek. Çünkü tekrar uyursan gidiyor. Rolling Stones bile en güzel şarkıları sabaha doğru yapmış. Mesela ben son olarak Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği'nin (IPRA) ülkemizde yapılan 50. yıl kongresini bu şekilde hazırladım. Düşündüm, uyudum ve not altım. Ertesi gün her şey hazırdı. Şirkettekiler inanamadı. Ama sadece düşünmek yetmez, bu konuda okuyacaksınız da.
Oyun yazma süreciyle ilgili alışkanlıklarım ya da belirgin bir düzenim, kullandığım bir metot, her seferinde çalıştığını düşündüğüm bir yöntemler bütünü falan yok yani. Zaten çok kusursuz bir şuur hali içinde de yazmıyorum. Oyun değil, ne yazarsam yazayım yani. Biraz kalabalık iş, yazı yazmak benim için. Bir odaya zor sığdığı bile oluyor bazen o kalabalığın, bazı şeyleri yazarken.
Küçük bir yerde doğdum. Televizyonda film izlemeyi seviyorum. Sanıyorum bu işe de bana sürekli hikayeler anlatan büyük annem sayesinde başladım. Çocukluğumda hikayelerini dinlemek için hep çok istekliydim. Yapımcı olacağımı ya da filmler çekeceğimi o günlerde bilmiyordum. Yıllar içinde gelişti. Aslında kısa filmlerle başladım işe. Öğrenmenin en iyi yolu da bence bu.
Zihninizi üstün düşüncelerle besleyin, çünkü yüceltilmiş düşüncelere inanmak, kahramanları yaratır.
Ben mum alevinde pervane gibi hep aynı odakta yazdım şiirlerimi. Ev ve her günkü yaşamalar.
Doğa insanın öğretmenidir. Hazinelerini arayışına açar, gözünü açar, zihnini aydınlatır ve arındırır; Varoluşunun tüm görüntü ve seslerinden bir etki soluyor.