- Henüz kategori yok.
-
Real Madrid, Vallecas Deplasmanında Xabi Alonso Liderl…09.11.2025
-
Grammy Adaylıkları Açıklandı: Justin Bieber 'Swag' ile…09.11.2025
-
Militão'dan Real Madrid'e Müjdeli Haber: Rayo Vallecan…09.11.2025
-
Yardımsever Baby2Baby Galasında Serena Williams Onurla…09.11.2025
-
Kocaelispor, Galatasaray Karşısında İlk Yarıyı Önde Bi…09.11.2025
-
Serie A'da Heyecan Dorukta: Bologna-Napoli Karşılaşması09.11.2025
-
Fabian Cinayetinde Şok Gelişme: Aile Tanıdığı Baş Şüph…09.11.2025
-
9 Kasım Futbol Programı: Süper Lig'den Avrupa Liglerin…09.11.2025
-
2025 HBCU Onur Ödülleri, Siyah Liderliği ve Mükemmeliy…09.11.2025
-
Serdar Dursun'dan Sahada Büyük Fedakarlık: Kanlar İçin…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#hüzün
Gülmek her zaman mutlu olmak için değildir. Bazen öyle gülmeler vardır ki; en büyük acıları gizlemek içindir.
Yıkmış çadırların göç etmiş Leyla Vardım ki boş kalmış yar otakları Dağı mesken etmiş biçare Mecnun Akıtmış gözünden kan ırmakları Zeyd ile göndermiş Leyla'ya name Dedi iyi getirdim ağyarı kama Akıbet yar oldun İbniselama Neyledin ettiğin o misakları Zihni'yim akıttım didem yaşların Yedi yıl bekledim bulak başların Dağıt bu derneği sav savaşların Bozuldu kabail ittifakları.
Vardım ki yurdundan ayak götürmüş Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı Camlar şikest olmuş meyler dökülmüş Sakiler meclisten çekmiş ayağı Hangi bağda bulsam ben o marali Hangi yerde görsem çeşm-i gazali Avcılardan kaçmış ceylan misali Geçmiş dağdan dağa yoktur durağı Laleyi sünbülü gülü har olmuş Zevk u şevk ehlini ah ü zar almış Süleyman tahtını sanki mar almış Gama tebdil olmuş ülfetin çağı Zihni dehr elinden her dem gam ağlar Vardım ki bağ, ağlar bağban ağlar Sümbüller perişan güller kan ağlar Şeyda bülbül terk edeli bu bağı
Neyi yaşıyoruz şu anda, Nelerle sığmıyoruz dünyaya, Aşktan Öfkeye geçiriyoruz birdenbire, Sevinçten üzüntülere, Durgunluktan coşkulara koşuyoruz, Coşkulardan Mutsuzluğa gömülüyoruz sessizce Ve yaşıyoruz böylece her yılı, Koskoca bitmez bir saniyede.
Dersim'de dağlar, Dağlıktan çıkmazdan önce, Menekşeler saz çalarmış eteklerinde, Papatyalar halay çekermiş, Ve Munzur'un yüreğinde, Sular güneşi oynatırmış köpüklerinde, Şimdi çamlar yaralı Çınarlar yorgun.
Uykusuz kalır mısın kitaplarıma, dudaklarımda hüzün, avuçlarımda sevinç, kulak verir misin çığlıklarıma. Dağları aşarak gelmişim sana, demir kapıları kırarak, ışık olur musun karanlıklarıma.
Oysa gözlerinn, Gülemiyorsun, Dilin yorulmuş utanmaktan, Merhaba bile diyemiyarsun Yenilgiler bağlamış gözlerini, Oysa gözlerin, En az yaşamak kadar güzel, O güzellikleri bilemiyorsun.
Bir yanımız büyük bir ülkeydi kimsesiz, Bir yanımız yine bize düşmandı, Oysa yalnızdık dünyanın orta yerinde, Yitip giden pembe çocukluğumuz Yine zamansız büyümüş bir kandı .
Son bir şarkı istiyorum senden, Önce şarkılar dizildi kurşuna, Sonra kahkahalar ve kuşlar, Şimdi bu serseri akşamlarda, O eski şarkılardan, Bir tek nakarat dolaşır yalnızca.
Sular böyle sararmamıştı hiç, Böyle zamansız, Böyle güneşten uzak, Ne gün batıyor oysa, Ne şafak söküyor ufuklarda, Sanki bütün renkler tutsak.
Önce şarkılar dizildi kurşuna, Sonra kahkahalar ve kuşlar, Şimdi bu serseri akşamlarda, O eski şarkılardan, Bir tek nakarat dolaşır yalnızca.
Çocuk yaşımızda büyük olduk, Bilmeyiz bu yüzden pembe gülüşleri, Böleriz mutlulukları ortasından Gülemeyiz.
Ey gökkuşağından sıyrılan güzellik, Her akşam üstü aynı hüzünle, Yedi renkli sevinçlerden ayrılan güzellik.
Biz ki o çocukça güzelliğimizde, Hep kavgalarda öğrendik sevmeyi, Bir daha yüreklenip de sevemedik.
Resimler girmiyor artık çerçevelere, Fırçalar boyalar suskun Kitaplıklarda kitaplar ağlıyor.