Karanlık günlerimin dostlarından biri Sayın Necmettin Erbakan'dır. Cezaevine düştüğüm an bana avukatını yollamıştır, ‘Ben Tuncay Bey için ne yapabilirim?’ diye sormuştur. Kendisine çok teşekkür ettim. Binlerce mektup aldım partisinin kadın ve gençlik kollarından. Cumhuriyet mitingleri sırasında, o insanları kızdırdığımı, korkuttuğumu o mektuplardan öğrendim, hepsinden özür dilerim diye karşılık yazdım. Bugün, burada yaptığımız şeyler de pek çok insanı kızdırıyor ve korkutuyor. Gelin, birbirimizle konuşabilme mesafemizi kaybetmeyelim.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#hoşgörü
Hükûmetin yasal güçleri daima birilerine zarar verici niteliktedir. Oysa komşumun "yirmi tane Tanrı var", ya da "hiç Tanrı yok" demesinin bana bir zararı yok. Komşum benim ne cebimden para çalar, ne de bacağımı kırar.
Din, kültür, vatan, farklı siyasi ve ya ekonomik sistemler adına yapılan tüm kavgalara son vermeyi insanlara öğretmenin zamanı geldi. Savaşmak nafiledir. İntihardır.
Karşı koymak, herhangi bir demokraside yasal ve temel bir haktır ve çağdaş politikacılar bu olguyu hoşgörü içinde kabullenmelidir. Uyum kurabilme duyusu ve olayların güldüren yönünü kavrama yeteneği bir zayıflık belirtisi değil bir güçlülük belirtisidir.
Kimseyi yakmadan, boğazlamadan, incitmeden, öldürmeden; iyilikle, merhametle, sevgiyle, hoşgörüyle, yardımlaşma ile, yalnızca Allah'ın rızası ile hak edilebilecek bir Cennet hayal etmek çok mu zor?
Neyi ne zaman öğreneceğimizi, ne zaman içselleştirebileceğimizi kestirmek mümkün değil. Bu yüzden bende herkesin son ana kadar kredisi vardır.
Türk milliyetçisi, Türk içtimaî ırkını benimser, sever ve sevdirirken ailelerini de bu espri içinde kurmaya çalışır. Kozmopolitlikten hoşlanmaz. Bununla beraber, başka içtimaî ırkları da Allah'ın bir âyeti olarak değerlendirir.
Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur.
Türkiye’de pek çok insanın kafası din ve ifade özgürlükleri konusunda karışıktır. Ama aynı zamanda bu konuları düşünmeye ve tartışmaya yönelik ciddi bir istek ve merak vardır. Cumhuriyet döneminde dindarlara yöneltilen hoyrat ve küçümseyici dil bu tartışma sürecini zorlaştırmıştır. İnsanlar din ve ifade özgürlüğü konularını konuşmaya istekli, ama aynı zamanda, anlaşılır nedenlerle, son derecede ürkek ve alıngandır.
Halife Memun zamanında her türlü fikir ve felsefenin nasıl serbestçe dile getirildiği malumunuzdur. El Maarri ve El Hayyam gibi dinsiz sayılabilecek adamlar hiç bir takibata uğramamıştır. Onların o zaman yazdıkları bugün yazılamaz, doğrudur. Bu yobazlık müslümanların kendilerine olan güvensizliklerinden geliyor. Aykırı bir fikre tahammül edemiyorlar. Çünkü hakiki olarak ne dini biliyorlar, ne de uyguluyorlar.
Karşımızdakinin yalnızca kendi budalalığımız, kusurumuz ve kötülüğümüz olduğunu akıldan çıkarmayarak her insan budalalığına, kusuruna ve kötülüğüne hoşgörülü bir şekilde yaklaşmalıyız.
Her fikirden, her kesimden, her türden ve her kültürden insanın rahatlıkla konuşabileceği biriyim. Lokum misali bir adamım.
Sizi nefret etmemeye çağırıyorum. Çünkü nefret, insanın adil olmasına yer bırakmaz, insanı kör eder ve tüm düşünce kapılarını kapatır.
Sizi nefret etmemeye çağırıyorum. Çünkü nefret, insanın adil olmasına yer bırakmaz, insanı kör eder ve tüm düşünce kapılarını kapatır.
Anadolu’nun tarihini biraz bilenler, burada derin, sürekli bir dindarlığın barınamayacağını kestirebilirler. Anadolu halkı ırkçı olmadığı gibi koyu müslüman da değildir. Bu softalıklara ne tarihi elverişlidir, ne coğrafyası.