- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#hiçlik
Siperdeyken, ölümle yüz yüzeyken Tanrı’nın olmadığından emin olursunuz. O nedenle hayatta kalmak için savaşırsınız, bir nefes daha almak için. Her türlü varlıktan medet ummamızın sebebi de budur, çünkü ölmek istemezsiniz. Çünkü kalbinizin derinliklerinde, ölümün oyunun sonu olduğunu bilirsiniz. Ahiret diye bir şey yoktur. Cennet yoktur. Tanrı yoktur. Sadece hiçlik.
Eflatun için görelilik, insanlığa yönelmiş en yıkıcı silahtır. Zira göreliliğin son durağı, salt şüpheciliktir ki, bunun da bir adım ötesi hiçliktir.
Hayat bir kuruluşun değil, bir yıkılışın ifadesidir. Neye dayanacaksınız? Neye tutunacaksınız? Her şey yıkılıyor.Ortada hiç. Hiç. Hiçbir şey yoktur.
Hiçliğin o keyifli dinginliğini yok yere bozan bir olay diye niteleyebiliriz hayatımızı.
Eğer ki hayat kâle alınır ve hiçliğe tercih edilebilecek bir şey olsaydı, o zaman hayatın çıkış kapısı bu denli korkunç bekçiler olan, ölüm ve ölüm korkusu tarafından tutulmazdı. Ama bu korkunç hayata, olduğu bu korkunç haliyle kim dayanabilirdi ki, ölüme giden yol bu derece dehşet verici olmasa? Kim katlanabilirdi ölüm düşüncesine? Kim katlanabilirdi yaşamaya, eğer ki ölüm yolu tatlı olsa! Yine de iyi olan bir şey var ki, o da hayatın ötesini herkesin bir gün göreceğidir.
Tek tesellim, ölümden sonra hiçlik ümidiydi; orada tekrar yaşamak düşüncesi içime korku salıyor, beni hasta ediyordu. Ben ki henüz yaşadığım dünyaya bile alışamamışım, bir başka dünya neyime yarardı benim?
Kendisi şimdi hiçbir şeydi, kesin bir yok oluş tarafından kutsanmayı sinirli bir biçimde bekleyen, hareketsiz bir hiçlikten başka hiçbir şeydi.
Hiçbir şey olmadığımı gördüğümde bu, hikmettir. Her şey olduğumu gördüğümde bu, sevgidir. Hayatım bu ikisi arasında gidip gelmekten ibarettir.
Yalnız yaşamak, bir an için dikkatleri üzerimize çekmenin karşılığı hemen ardından ayaklar altına alınmak olan bu sefil çarpışmada hiç yara almamak, bir hiç olmak, varoluşu olmamak demektir. Zavallı insanlık!
Kendimi tamamıyla kadınlara adadım. Başıma neler geldi neler. Hain olanı kaçtı, ellere gitti. Sadık olanı dırdırıyla başımın etini yedi, bıktırdı. Ben de kendimi hiçliğe bıraktım. Bu dünyada tamamıyla rahatım.
Oysa hâkikat sadece Sensin, daha doğrusu Sen hakikâtten da fazlasısın, çünkü Senin önünde hakikât bir Hiçtir.
İnsan nedir? Onunla diğer bitkiler arasındaki fark nedir? Onunla doğadaki tüm diğer hayvanlar arasındaki fark nedir? Kesinlikle hiç fark yoktur. İnsan da onlar gibi bu yerkürenin üzerine rastlantı sonucu yerleştirilmiştir, onlar gibi doğmuştur; onlar gibi ürer, çoğalır ve azalır; onlar gibi yaşlanır ve onlar gibi doğanın her hayvan türüne biçtiği sürenin sonunda, organlarının yapısı nedeniyle hiçliğin içine düşer.
Yaşamda kararlı oturmuş hiçbir şey yoktur, her şey sürekli dalgalanmakta, değişmektedir: Doğar, çürür, ölür. Neden?.. Amaç nedir?.. Kocaman bir Hiç..