#hayat

Bir düş kurdum bin düşündüm düştüm ben. Düştüğüm rüküş düşlerden düşe düşe bî-hâl oldum ben. Var gücümle savaşıp çatışmaktayım. Yabancılık çekerek alışmaktayım. İşte onlar; yaban insanlar... İşte onlar, meyvelerime sapanla taş atanlar. Ağızları lâğım, dilleri kahverengi. Bulunamaz Sago'nun dengi, beni anlaman için gerek biraz bilgi. İlim ilim demek, kendini bilmek demek. Hayat demek değildir sabah, öğle, akşam yemek yemek. Bilekle gelen emekten yemekse hüner demek, bunun için savaş gerek! Hep taarruz var. Hep zarar muharrebelerime katıl bak, kolay mı, zormu hayatım. Ummadığım taşlar başımı yarar, budur maruzatım. Ey zaat-ı pâkım, sübhâniyem; ilhâmına muhtâcım. Dayanmak davranmaktan zor!

Makam arabalarna yol ver geçsin, emri vâki olmuş her yolcu. Açılan çenelere çekici ver çaksın, yazılı kuralların kuramları aştı. Parmakları kırılan bu yazar yılmadı, kaç yazar âlim olsan? Amacını yamacında boğarak yok oldu Sezar, dedelerin toprak oldu bak orada mezar... Yalanla savunan dürüstle tanıştı, tekmeyle kovulan kiniyle yarıştı, paradan uzak olan silahla tanıştı, hayatla darılan ölümle barıştı.

Ben sürekli kazık yedim, artık kazığı çok iyi biliyorum. Ama insanı geliştiren şeyler de o kazıklar maalesef. Köteği yedikçe insanın derisi güçleniyor. Kabuk bağlayan yara daha kuvvetlenirmiş. Mesela bir yerinizi kanatın orası kabuk bağladıktan sonra daha sertleşirmiş yani deriniz. Aynen o misal ben de arkadaşlarımı tanıya tanıya hayatı tanıdım.

Cilt ameliyatımdan 15 gün sonra aynaya ilk baktığımda artık o izleri görmek istemiyorum. Çünkü şuna da inandım, onların her birinde birer kötü anım var. O yüzden onlarla birlikte hepsi gidecek. Yeni bir hayat başlayacak benim için. Bu bir arınma gibi, yenilenme gibi. O izlerin gitmesiyle birlikte kötü olan hiçbir şeyi hatırlamayacağım.

Ben veya başkası, neyin nesi olursak olalım; hepimiz ister istemez aynı kervanın içinde miyiz? Hayır, ben değilim; biz değiliz. Parlak ifadeler karşısında boş bulunduğumuz miktar ve müddetçe aldatılıyoruz. (...) Hayatımıza şekil veren vukuatın bizi bir şekilde davranmaya icbar eden kendiliğindenliği ve kaçınılmazlığı habis faaliyetlerine mazeret arayan mel'unların yutturmacasıdır.

Şunu unutmamak gerekir ki, yaşamda çoğu zaman bir durumun, bir olayın, bir eylemin karşısında değil, bir insanın karşısında bulunuruz. Ve önemli olan da bunu bilmektir.

Liste
Yükleniyor…