#hafıza

İkinci Dünya Savaşı'nda dünya tarihi açısından önem taşıyan bir zafer kazandık. Ancak bu savaşta 20 milyondan fazla Sovyet vatandaşı öldü, 70.000 kasabamız ve köyümüz harap oldu ve ulusal zenginliğimizin üçte biri yok oldu. Savaşın yaraları artık sarıldı. Bugün Sovyetler Birliği, her zamankinden daha güçlü ve müreffeh bir ülkedir. Ancak savaşın bize verdiği dersleri çok iyi hatırlıyoruz ve Sovyetler Birliği halklarının barışa bu kadar çok değer vermesinin nedeni budur; bu nedenle partimizin ve hükümetimizin barış politikasını güçlü bir şekilde onaylıyorlar.

Dil, sadece bugün değil, totaliter ideolojilerin hiç sevmediği o farklı dündür de; yani hafızadır, özellikle bugün bizim için çok ama çok gerekli olan hafıza. Dil, kendisine yüklenen misyonlarla aynı zamanda yarındır da; yani gelecektir, bizi ve çocuklarımızı çok ama çok yakından ilgilendiren gelecek.

Eskiden bildiğimiz yerler, kendilerini kolaylık olsun diye yerleştirdiğimiz mekanlar alemine ait değillerdir sadece. O zamanlarki hayatımızı oluşturan, birbirine bitişik izlenimlerin ince bir dilimidirler; belirli bir görütünün hatırası, belirli bir anın özleminden ibarettir; ve evler, yollar, caddeler de, heyhat, seneler gibi ucup giderler.

Özgür yaşamaya alışmış bir kenti kim ki ele geçirir de yıkmaz ise onun tarafından yıkılmayı beklemelidir; çünkü bir başkaldırıda, özgürlük adı ve ayrıca ne geçen zamanın uzunluğunun ne de yapılan hiçbir iyiliğin belleklerden silemediği eski görenekler ona sığınak olur. Ne yaparsan yap, neye girişirsen giriş, eğer o kentin yerlilerini sürmekte, dağıtmakta duraksarsan, asla, ne bu adı ne de bu alışkanlıklarını unutmazlar ve en küçük bir fırsatta bunlara sarılırlar.

Liste
Yükleniyor…