Eğer gerçek arkadaşını bulmak istiyorsan bir gemiyi batır. İlk atlayanlar senin gerçek arkadaşın değildir.
- Henüz kategori yok.
-
Sahtekarlar Dizisinde Beklenmedik Gelişmeler: Asya ve …10.11.2025
-
Japonya'da 6.8 Büyüklüğündeki Deprem Sonrası Tsunami U…10.11.2025
-
İstanbul'da Hissedilen Sarsıntı: Balıkesir'deki Deprem…10.11.2025
-
Thunder'dan Galibiyet Serisi ve Yaklaşan Grizzlies Maç…10.11.2025
-
YouTube TV ve Disney Arasındaki Kanal Anlaşmazlığı Dev…10.11.2025
-
Dexter'da İmar Gündemi ve Dexter Bulvarı'nda Gazi Günü…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem Meydana …10.11.2025
-
Guillermo del Toro'nun 'Frankenstein' Filmi: Romanın K…10.11.2025
-
Jennifer Lawrence'tan Şoke Eden TikTok İtirafları: San…10.11.2025
-
Alperen Şengün'den NBA'de Büyüleyici Performans: Rocke…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#güven
İnsanlara güvenemezsin! Seni her zaman hayal kırıklığına uğratırlar! Her zaman terk ederler!
Uçakta senin yanındayken, tehlikeden korkmuyorum artık. İnsan tek başına ölür ancak.
Rüzgârda sallanan bir saza yaslanmayın, güvenmeyin; çünkü ten otlar gibidir; ihtişamı kır çiçekleri gibi solar gider.
Hayatta hiç kimseye tam anlamıyla güvenme! Unutma ki; beyaz gülün bile gölgesi siyahtır.
Aldanma diye birşey yoktur! Sadece biraz fazla güvenmek vardır. Ve insani aldandığı değil, en çok güvendiği aldatır.
Aptallığın başlıca görüntüleri şunlardır; sebepsiz darılmak, lüzumsuz konuşmak, tanımadan güvenmek.
Genel olarak insanlara ve sözlerine güvenilmez, çünkü insanlar size verdikleri sözü tutmayacak sefil yaratıklardır, sizin de onlara verdiğiniz sözü tutmanız gerekmez.
Yücelik ve ruhun asaleti ile değil de ödüllerle kazanılan dostluklar kişinin müstehakı ise de gerçek değildir ve düşmanlık zamanlarında güvenilir de olamaz.
Korkulmaktan çok sevilmek mi iyidir, yoksa sevilmekten çok korkulmak mı? Benim yanıtım bunların ikisinin de gerekli olduğudur; ama ikisini bağdaştırmak güç gözüktüğüne göre, birinden biri olmayacaksa sevilmekten çok korkulmak bence çok daha güvenlidir. Çünkü insanlar hakkında genelde şu söylenebilir: Nankör, değişken, içten pazarlıklı, korkak ve çıkarcıdırlar; onlara iyilik ettiğin sürece hepsi seninledir; yukarıda da dediğim gibi, gerekmedikçe kanlarını, mallarını, canlarını ve çocuklarını sana sunarlar ama bir gerekmeye görsün hepsi senden yüz çevirirler. Sadece onların sözüne dayanan prens, başka önlemler almamışsa, ortada kalır ve yok olup gider; çünkü gönül yüceliği ile değil de para gücüyle edinilmiş dostluklar borç alınmıştır kazanılmış değil ve tam da gerektiği zaman kullanılamaz olurlar. Ve insanlar, kendini sevdirmek isteyenden çok korkutmak isteyeni kırmaktan çekinirler; çünkü sevgi bağı şükranla örülmüştür yani insanların kopartmakta duraksamadıkları bir iplikle zira ki kişisel çıkarları söz konusu olduğunda insanlar hainleşirler; ama korku bağı insanları hiç terk etmeyen ceza yemek korkusuyla dokunmuştur.
Sözde hiçbir hükümete, tamamen gönüllü desteğe bağlı olmadığı sürece, makul bir şekilde güvenilemez veya makul olarak dürüst amaçlara sahip olduğu varsayılamaz.
Güven esinlenmek isterseniz, istatistiklere çok fazla yer verin; kesin hatta kavranabilir olup olmadıkları fark etmez, çok uzun olmaları yeterli olmalarıdır.
Bir zamanlar sözün senet olduğu ülkemizde, bugün sözler yerlerde sürünüyor. Kimsenin sözüne güvenilemiyor. Dahası, ortalık döneklerle dolu…
İnsanların kandırılabileceğini, zorlanabileceğini düşünenler, kusurlu ve yetersiz bir insanlığa sahiptirler - reklamcılıkta da iyi olamazlar.