#Gençlik

Hep şunu söylerim, tarih dizilerden öğrenilmez, mutlaka kitap okunması gerekir. Bizim de içinde bulunduğumuz projeler, diziler kışkırtıcı bir etki yapıyor. Buradan yola çıkarak gençlerimizin tarih kitaplarına, tarihi romanlara yöneldiğini görüyorum. Gençliğin kitap fuarlarına ilgi ve alaka göstermeleri çok sevindirici. Diyarbakır'ı bu açıdan çok zenginleşmiş buldum. Her sene biraz daha gelişiyor, her sene imza saatlerimiz biraz daha da uzuyor. Bu gençliğimizin okuduğunu, kendi tarihini, kadim kültürünü, değerlerini yeniden keşfettiğini gösteriyor. Bu Türkiye'miz açısından da çok müthiş bir zenginlik.

Gençlik kesinlikle yaşamın en iyi kısmı değildir. O halde gençlik bir zafer midir, yaşamın bir zaferi midir yoksa çelişik bir dönem, kafa karışıklığı dönemi olduğundan, belirsiz, daha ziyade dayanması güç bir dönem midir?

Aziz Gençler! Vatanperverlik duygularından mahrum, ahlâksız ve karaktersiz insanların ne kadar çok olursa olsun bilgilerinden ve sanatlarından nasıl fayda yok ve zarar varsa; bilgisiz ve sanatsız ve memlekete faydası olmayan, sadece sözde kalan kuru vatanperverliklerin de, hakiki vatanperverlikle alakası yoktur.

Onlarla konuşmuyordum çünkü onlarla konuşamıyordum. Giyimleri başkaydı, konuşmaları başkaydı. Onlar gibi konuşmaya çalışıyordum. Mesela terziye gidip, onlar gibi pantolon diktirmeye filan başlamıştım. Terzinin yaptırdığı pantolonların üzerime uymadığını görüyordum. Onlara yakışıyordu bana yakışmıyordu. Bir kız vardı bizim okulda, herkesin bir aşkı vardır, çocukluk aşkı. Bir gün gittim dedim ki, "Biraz seninle konuşak beş dakika, kaçıyorsun hep." Bana dedi ki, "Rica ederim." Öyle bir ağrıma gitti ki, "Ben de sana rica ederim," dedim. Ben o zaman anlamını bilmiyordum, yani onu bir küfür zannettim

Liste
Yükleniyor…