- Henüz kategori yok.
-
İzmir'de Ata'ya Saygı Koşusu ve Çeşitli Anma Etkinlikl…10.11.2025
-
NFL 2025 Haftası 10: Taylor'dan Tarihi Performans, Kri…10.11.2025
-
BOTAŞ ve TEMSAN'dan Büyük İstihdam Duyurusu: İŞKUR Ara…10.11.2025
-
Sözcü TV'nin Güncel Yayıncılık Yaklaşımı ve Gündem Ana…10.11.2025
-
Sahtekarlar Dizisinde Asya ve Ertan İçin Çıkış Yolu Va…10.11.2025
-
Atatürk Filmleri Salonlarda Milli Coşkuyu Ateşledi: İs…10.11.2025
-
10 Kasım'da Türk Bayrağı Nasıl Yarıya İndirilir: Uygul…10.11.2025
-
Aydın'da Yağışlı Hava ve Sıcaklık Düşüşü Bekleniyor10.11.2025
-
Yeni Soruşturma Yöntemiyle Gazeteciler Hedefte: Basın …10.11.2025
-
Yeni Şafak'tan Türkiye Ekonomisi İçin Kapsamlı Reform …10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#felsefe
Genel ilkeler adına, sığırı gıda sağlayan bir araç olarak yetiştirmek sakıncalıdır. Kesinlikle sebze yetiştirmek buna tercih edilmelidir ve bu nedenle de vejetaryenliğin, kurulu olan barbar alışkanlık sisteminden övgüye değer bir ayrılış olduğunu düşünüyorum. Bitkisel gıdayla geçinebileceğimiz ve hatta bu yolda çalışmalarımızı avantaja dönüştürebileceğimiz, yalnızca bir teori değil, müspet bir gerçektir. Birçok ırk, neredeyse yalnızca sebzelerden gelen üstün fizik ve güce dayanarak yaşar. Örneğin, yulaf ezmesi gibi bazı bitki besinlerinin, etten hem daha ekonomik hem de mekanik ve zihinsel performans konusunda etten daha üstün olduğuna şüphe yoktur. Dahası, bu tür gıda, sindirim organlarımızı kesinlikle daha az vergilendirir ve bu gıda miktarı bizi daha mutlu ve girişken yapar. Bu gerçekler ışığında, her çaba, ahlakımıza aykırı bir şekilde hayvanların nedensiz yere vahşice katledilmesini durdurmaya yönelik olmalıdır.
Ben, filozof Dionysus'un havarilerinden biriyim. Bir aziz olmaktansa bir satir olmayı tercih ederim.
İki tür doğru vardır: Tersinin yanlış olduğu gün gibi ortada olan yüzeysel doğrular ve tersi de doğru olan daha derin doğrular.
İnzivaya aşırı derecede meraklı olduğu için eleştirilen bir filozof, şöyle der: “Toplumda her şey beni aşağıya çekiyor, yalnızlıkta her şey beni yukarılara çıkarıyor.
Benim için müzik, vahdetle kesret arasındaki köprüdür. Ben niye hediyeli bir adamım? İşte bu yüzden, hayatın bana verdiklerini geri vermek istiyorum. Bana vermedikleriyle çarpışmak yerine dünya haliyle ahiret hali arasındaki dengeyi kurmak ve kendimi zenginleştirmek amacım. Benim imtihan edildiğim şey bu. Önemli sözleri kullanarak onu yıpratmak değil.
Benim için sanat kesretle vahdet arasındaki köprüdür. Allah’ın, insanı yaratışındaki gayeyi idrak çabasıdır. O yüzden de ışığa gitmeden, gölgeli yanlarımızla yüzleşmek çok mühim
Hayat gelip geçiyor ağlamakla gülmekle, zaten komiklik yapıyorum ben böylesine bir dünyaya gelmekle.
Bizler, demokrat sosyalistiz. Her zaman özen gösteririz. Bunun yumuşak bir duygusallık olduğunu, sulandırılmış olduğunu düşünmeyiz. Özenin, gücün özünü oluşturduğunu düşünürüz.
Yüce Tanrı'nın bize sonlu sayıda kalp atışı bahşettiğine inanıyorum ve kendiminkileri sokakta bir aşağı bir yukarı koşarak harcarsam enayiyim.
Her felsefe mektebi, öbür mektebinin yanlışını çıkarmak için faydalıdır; kendi hakikatiyle değil...
Herhangi bir alanda “ İnsan ” faktörünü değerlendirebilmek için, öncelikle insanın ne olduğunu, nasıl tanımlanabileceğini kabaca da olsa anlamamız gerekir. Sürekli değişim ve gelişim içinde bulunan, yapıcı - yıkıcı ve yaratıcı - yok edici özellikleri, biyolojik ve kültürel ögeleri, her bireyinde kendine özgülük nitelikleri ile insan , yapısı itibarıyla oldukça karmaşıktır.